Devre tamamlanır ve tüm elektronlar fırsatlarla dolu karaya akın eder. | Open Subtitles | تكتمل الدائرة حينها وكل الإلكترونات تذهب إلى الأرض، |
Plan zamanında işlemezse geri dönüşümü tamamlanır ve artık bu konudaki ısrarından vazgeçebilir. | Open Subtitles | ما لمْ تكتمل الخطّة في الوقت المناسب، قد ينتكس كلّيّاً و لن يرغب بخوض ذلك. |
Myriad tamamlanır tamamlanmaz insanlık diz çökecek ve bu gezegen kurtulacak. | Open Subtitles | عندما تكتمل ميرياد البشرية سوف تركع إلى ركبتيها وسيتم إنقاذ هذا الكوكب |
Ayinlerle hayatımız tamamlanır | Open Subtitles | يشـمل تلك الطقوس التي تجعل حياتنا تكتمل |
Böylece bağırma çemberi tamamlanır. | Open Subtitles | هكذا تكتمل دائرة الصراخ |
tamamlanır tamamlanmaz okumayı çok isterim. | Open Subtitles | وأود أن أقرأها بمجرد أن تكتمل |