Düğünün tamamlanması için onun etrafında üç kere yürümen gerekiyor. | Open Subtitles | ـ لإكمال مراسم الزواج عليكِ أن تلتفين حوله ثلاثة مرات نحو اليمين. |
1560'ın başlarında başladığı bu binanın tamamlanması yirmi yıldan fazla sürdü. | Open Subtitles | استغرق الأمر منه أكثر من 20 عاما، في مستهل 1560، لإكمال هذا المبنى. |
Değerlendirmenizin tamamlanması için son birkaç soru daha sorabilir miyim? | Open Subtitles | فقط بعض الأسئلة لإكمال تقييمك، إذا سمحت لي؟ |
Ama kafatası ve kalbi, tamamlanması için kemikleriyle birlikte olmalı. | Open Subtitles | لقد وضحَت لك المكان ، أليس كذلك؟ ولكن جمجمتها وقلبها يجب أن يكونا مع عظامها لكي يكتمل جسدها |
İyice sakla. Transferin tamamlanması için birkaç saat gerekli. | Open Subtitles | إخفيه جيّدا، على الهاتف أن يبقى مفعّلا على الأقل ببضع ساعات حتى يكتمل التحويل. |
"Sonsuz Ölüm Katili 3" ün zamanında tamamlanması. | Open Subtitles | إكمال "قاتل موت أبدي 3 " في الوقت المناسب للسقوط. |
Bu ritüelin tamamlanması için ne yapılması gerekiyor? | Open Subtitles | ما الذي يتطلّبه إكمال الشعائر؟ |
Tahliyenin tamamlanması ne kadar sürer? | Open Subtitles | ما المدة المُقدرّة لإكمال عملية الإخلاء؟ |
Ama bu Bogoria gölündeki tamamlanması günler süren büyük çekimlerin sadece bir kısmı. | Open Subtitles | ولكن كان هذا مجرد جزء من تسلسل أكبر - لقطة من بحيرة بوغوريا الذي استغرق المئات من الأيام لإكمال التصوير. |
Görevin tamamlanması emrini ver! | Open Subtitles | أصدِروا أمراً لإكمال المُهمّة. |
Öğretici görevin tamamlanması konusunda bize güveniyor. | Open Subtitles | إئتمننا المعلم لإكمال المهمة |
Şaman olsaydım bütün eski ritüellere göre tupilağın tamamlanması için yaratığın bir katilin kanıyla vaftiz edilmesi gerektiğini söylerdim. | Open Subtitles | إذا كنت كاهناً لقلت لك بأنه لإكمال الـ (توبيلاك) حسب كل الطقوس القديمة |
Normalde bu programın tamamlanması iki yıl sürüyor. | Open Subtitles | فى الغالب هذا التدريب يأخذ سنتين من التدريب يأخذ سنتين من التدريب لكى يكتمل |
Nihai planların önümüzdeki aya kadar tamamlanması gerekiyor. | Open Subtitles | يجب والمخططات النهائية يكتمل بحلول الشهر المقبل. |
Dönüşümün tamamlanması an meselesi. | Open Subtitles | انها فقط مسألة وقت قبل أن يكتمل التحول |
Efendi'nin planının tamamlanması için önemli olduğunu biliyorum bu yüzden, geri almak için elinden geleni yapacak. | Open Subtitles | -أعلم أنه ضروري من أجل إكمال خطة "السيد" لذا سيفعل ما بوسعه لإعادته. |
taşın tamamlanması için. | Open Subtitles | إلى إكمال حجر الفلاسفه |