Tammy'nin arkadaşı ona ilaçlı içki vermiş. | Open Subtitles | سيدة صديقة تامي نومته بمخدر من نوع ميكي فين |
Yarın bu gülü Tammy'nin mezarına götüreceğiz. | Open Subtitles | غداً ستأخذ هذه الزهره سوف نذهب لقبر تامي |
Evet, Tammy'nin okuluna bağışlamaya karar verdik. | Open Subtitles | نعم، قرّرنَا بأنّنا سَنعطيه إلى مدرسةِ تامي. |
Hatırlıyorum bir Noel gecesi Tammy'nin annesi bizi evlerine davet etmişti onun da kocası o yıl ölmüştü ama hiç anlayamazdın. | Open Subtitles | أتذكر عشية ليلة الميلاد عزمتنا أم تامي إلى بيتها كان زوجها قد مات في تلك السنة لكن لم تكوني لتعرفي |
Tammy'nin annesi ananas ve kiraz jöleli jambon yapmıştı ve noel kurabiyeleri vardı, herkes kokteyl içiyordu ve şarkı söylüyordu her şey harikaydı. | Open Subtitles | خبزت أم تامي لحم الخنزير مع الأناناس والكرز وكان هنالك كعك العيد والناس يشربون الأقداح |
Tammy'nin odasından ayrıldığım andan hastane koridoruna kadar, sanki net değil. | Open Subtitles | منذ أن تركتُ غرفة تامي حتى وصلتُ إلى الرواق في المستشفى كله وكأنه غير واضح، كل شيء مفقود من ذاكرتي |
Tammy'nin söylediğine göre babam sürekli bizi görmeye gelirmiş. | Open Subtitles | قالت تامي أنه كان يتّصل بأمها على الدوام كي يطمئنَّ علينا |
Yanlışlıkla Tammy'nin "vitamin" sularında kayıp mı düştüm? | Open Subtitles | هل شربت مصادفة بعضا من مياة تامي الملئية بالفيتامن؟ |
Tammy'nin son zamanlarda farklı davranmadığına emin misiniz? | Open Subtitles | هل انت واثقة من ان تامي لم تتصرف بشكل مختلف مؤخرا؟ |
Cerrah Tammy'nin ellerindeki hisleri geri getirebileceğini söyledi. | Open Subtitles | اذن قال الجراح انه يظن انه بامكانه اعادة الاحساس ليدي تامي |
Tammy'nin sevdiğim yanı gerektiğinde ağzımın payını vermesi. | Open Subtitles | الشي الذي أحب حول تامي هو أنها تناديني بحماقتي |
Ayrıca geçen seferki gibi Tammy'nin erkek arkadaşına yakalanırsan başın derde girer. | Open Subtitles | و انت ستقع فى مشكلة كبيرة اذا تركت صديق تامي يأتي لعندى الى البيت كأخر مرة |
Bak, Tammy'nin videosu yüzünden onu ispiyonlayabileceğimi biliyordu. | Open Subtitles | -انظر, بشريط تامي عرف انني لن اسلمه للشرطي |
Neden sen de Tammy'nin annesi gibi odanda tek başına içemiyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تقومي بالشرب لوحدكِ بغرفتكِ , مثل أم (تامي) ؟ |
Neyse, görünüşe göre Tammy'nin hatırladıkları.. | Open Subtitles | بكل الأحوال، تبيّن أن تامي تذكر |
...böylece Tammy'nin annesi bizi hastaneye götürmüş. | Open Subtitles | لذلك أمُّ تامي أخذتنا إلى المستشفى |
Bize Tammy'nin yerini söyle Cy ve işimiz bitsin. | Open Subtitles | اخبرنا اين تامي ثاي وسننتهي هنا |
Ben de Charlie ve Tammy'nin içeriye girmesini sağlayacağım. | Open Subtitles | -و من هنا ، أنا الذي سأسهل تقدم أخي تشارلي و تامي |
- Çoğu Tammy'nin taraftarları. | Open Subtitles | إذا صح قولك ( معظمهم من معجبي ( تامي ميتزلر |
Darin ve Tammy'nin market tezgâhtarını niye öldürdüğünü hâlâ bilmiyoruz. | Open Subtitles | و ما زلنا لا نعرف لماذا (دارن) و (تامي) قاما بقتل موظف المتجر |