Sorununun ne olduğunu biliyorum. Henüz bay doğruyla tanışmadın. | Open Subtitles | أعرف ما هو خطبك إنك لم تلتقي بالرجل المناسب بعد |
- Kocam Del ile hiç tanışmadın. - Anlıyorum. Konuşamıyorsun. | Open Subtitles | ـ لم تلتقي بزوجي ديل ـ يبدو وأنه لا يمكنك التحدث الآن |
Yani, sen sadece annemi gördün babamla tanışmadın bile. | Open Subtitles | اوه اعني.انت فقط قابلت امي مرة واحدة ولم تقابل ابي ابداً |
Henüz, kendine acıyan, pasif agresif müstakbel kayınvalidemle tanışmadın. | Open Subtitles | أنت لم تقابل شفقتي الذاتية السلبية العدوانية الأم المستقبلة بالقانون |
Sen hiç o adamla tanışmadın ve tanışmanı da hiç istemem. | Open Subtitles | لم تقابلي ذلك الرجل من قبل، ولا أريدكِ إطلاقاً أن تفعلي. |
Hiç tanışmadın ki. | Open Subtitles | لم احبه أبدا انت لم تقابله أبدا |
Mahkemede veya başka bir yerde onunla gerçekten hiç tanışmadın mı? | Open Subtitles | أنت لم تقابلها أبداً على حد سماعك أو أي شيء حقيقة؟ |
Biyolojik olarak evet, ama o adamla hiç tanışmadın. | Open Subtitles | بيولوجياَ .. نعم ، ولكنك لم تقابليه ولا مرة |
Benim babamla hiç tanışmadın ve seni onu bulmak için oradan oraya sürüklerken beni hiç görmedin. | Open Subtitles | حسنٌ، أنتِ لم تلتقي أبداً بوالدي، وأنتِ لا ترينني أجركِ إلى كل طريق نقل بالسكة الحديدة في القرى |
Buraya geldiğinden beri hiç yaşıtın biriyle tanışmadın mı? | Open Subtitles | لم تلتقي بأي شبان من عمرك منذ أن انتقلت هنا؟ |
Neden Energizer bunny'nin babasıyla hiç tanışmadın biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف لماذا لم تلتقي بوالد أرنب الطاقة ؟ |
Carlos, şimdiye kadar hiçbir köpekle tanışmadın,değil mi? | Open Subtitles | كارلوس، لم تقابل قط كلب في حياتك، أليس كذلك؟ |
- Bob'la hiç tanışmadın, değil mi? | Open Subtitles | أنت لم تقابل بوب ابدا ,أليس كذلك؟ |
Babam ile hapishanede tanışmadın, değilmi? | Open Subtitles | لم تقابل والدى فى السجن اليس كذلك ؟ نعم |
Phoebe, lütfen. O manyakla tanışmadın bile. | Open Subtitles | فيبي، بالله عليكِ، أنتِ حتى لم تقابلي ذلك المعتوه بعد |
Çocukla tanışmadın bile, kusura bakma ama, umrunda değil. | Open Subtitles | أنت لم تقابلي الرجلَ حتى وتظنين هذا؟ إنه لا يَهتمُّ |
Onunla tanışmadın ama o öyle o öyle biri değil. | Open Subtitles | انت لم تقابله لكن .. انه فقط مثل |
Ancak o dünyanın diğer ucunda yaşıyor. Ayrıca onunla tanışmadın bile. | Open Subtitles | لكنها تعيش في الجانب الآخر من العالم ولم تقابلها |
Biyolojik olarak evet, ama o adamla hiç tanışmadın. | Open Subtitles | بيولوجياَ .. نعم ، ولكنك لم تقابليه ولا مرة |
Dünya yüzünde bunu söyleyebilecek tek kişi sensin... çünkü benimle tanışmadın. | Open Subtitles | أنت الوحيد في العالم الذي يمكن أن يقول هذا و هذا فقط لأنك لم تقابلني |
Bu kızla daha birkaç gün önce tanışmadın mı? | Open Subtitles | ألم تُقابل هذة الفتاة قبل يومين؟ |
- Onunla tanışmadın! | Open Subtitles | أنها بالخامسة عشرة أنتِ لم تقابليها - حسناً - |
Yeni üyemizle tanışmadın, değil mi? | Open Subtitles | لم تلتقِ بخبيرنا بعد,أليس كذلك؟ لم تلتقِ بخبيرنا بعد,أليس كذلك؟ |