Sana onun tanıdık geldiğini söylemiştim. | Open Subtitles | أتذكر؟ أخبرتك أنه يبدو مألوفاً يا إلهي، لا يمكن أن يكون هذا حقيقياً |
Sana onun tanıdık geldiğini söylemiştim. | Open Subtitles | أتذكر؟ أخبرتك أنه يبدو مألوفاً يا إلهي، لا يمكن أن يكون هذا حقيقياً |
Sana adının tanıdık geldiğini söylemiştim. | Open Subtitles | لقد أخبرتكَ بأنّ الاسم يبدو مألوفاً |
Jacob Sutter isminin tanıdık geldiğini biliyordum. | Open Subtitles | أعرف أسم جاكوب ساتر يبدو مألوفا |
Renee, acil yardım ekibinden birisinin tanıdık geldiğini söyledi. Rus çetesinin içinde gizli görevde olduğu günlerden. | Open Subtitles | رينيه) ظنت أنها تعرفت على أحد المسعفين) من أيامها كمتخفية مع المافيا الروسية |
tanıdık geldiğini biliyordum. | Open Subtitles | اعتقدت انها مالوفة صديقتك شباب هي لوسي بلوم |
İşe ilk başladığında niye çok tanıdık geldiğini şimdi anlıyorum | Open Subtitles | الآن أدركت لماذا تبدو مألوفاً . عندما بدأت بالعمل هنا. |
tanıdık geldiğini biliyordum. | Open Subtitles | عرفت أنك تبدين مألوفة |
Ah. İsminizin tanıdık geldiğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننتُ أنّ اسمكَ يبدو مألوفاً |
Vaziyetin tanıdık geldiğini biliyordum. | Open Subtitles | علمتُ ان الوضعَ يبدو مألوفاً |
Çakmağın tanıdık geldiğini düşündüm. | Open Subtitles | -أعتقد بأنّ هذا يبدو مألوفاً |
Dana bana Darnell isminin tanıdık geldiğini söylemişti. | Open Subtitles | دانا) قالت أنها تعرفت) (اسم (دارنيل |
tanıdık geldiğini biliyordum. | Open Subtitles | اعتقدت انها مالوفة صديقتك شباب هي لوسي بلوم |
İçeri girdiğinde tanıdık geldiğini düşünmem bir dakika sürdü. | Open Subtitles | اعتقدت أنّك تبدو مألوفاً حينما ولجت إلى هنا. استغرقني الأمر دقيقة. |
Bana tanıdık geldiğini biliyordum. | Open Subtitles | أعلم أنك تبدين مألوفة |