tanıklığım her ikisine de hapsi boylattı. Müebbed. | Open Subtitles | شهادتي الشخصية وضعتهم جميعاَ في السجن عقوبة مؤبدة |
Önerdiğim şey kendi tanıklığım değil. | Open Subtitles | إنها ليست شهادتي التي أتيت لتقديمها، |
Çünkü tanıklığım olmadan hapse girmeyecektir. | Open Subtitles | لأنه بدون شهادتي ، لن يكون في السجن |
Benim tanıklığım üzerine müebbede mahkum oldu. | Open Subtitles | بواسطة شهادتى ، تم الحكم عليه بالسجن مدى الحياة |
fakat benim tanıklığım üzerine, onu 10 yıl hapse yolladılar, bu kadar. | Open Subtitles | لكن بسبب شهادتى ... حكمت المحكمه عليه بعشر سنوات .. هذا كل شئ |
O zaman benim tanıklığım var. Yetmiyor mu? | Open Subtitles | هذه شهادتي ألا تكفي؟ |
Sadece benim tanıklığım Konstantin'i kurtarabilir. | Open Subtitles | . (فقط شهادتي ستنقذ (كونستانتين |
Benim tanıklığım. | Open Subtitles | شهادتي |