Dava açarsanız, kaza esnasında akli dengesinin yerinde olmadığına ve benim düşünceme göre hapse atılmak yerine bakımevine konması gerektiğine dair tanıklık ederim. | Open Subtitles | حسنا، لو فعلتم فإنني سأشهد بأنها لم تكن في كامل قواها العقلية لحظة وقوع الحادث. و في رأيي أنه يجب إدخالها المصحة |
Güvenliğimi garanti edersen az önce anlattığım her şey için tanıklık ederim. | Open Subtitles | إن استطعت تأمين حمايتي, سأشهد بكل شيء قلته لك للتو. |
Bak, eğer teslim olursan mahkemende tanıklık ederim. | Open Subtitles | اسمع، إن سلمت نفسك سأشهد أثناء الحكم |
Bayan Smalls'un kocasını öldürdüğünü söylediğine tanıklık ederim. | Open Subtitles | ساشهد اني سمعت السيدة سمول قتلت زوجها |
Bayan Smalls'un kocasını öldürdüğünü söylediğine tanıklık ederim. | Open Subtitles | ساشهد اني سمعت السيدة سمول قتلت زوجها |
Gerekli olursa sizin için mahkemede veya herhangi bir yerde de tanıklık ederim. | Open Subtitles | ليس فقط سأدون ذلك تحريريا بل سأشهد... لأي محكمة قضائية بذلك أو للرئيس كالفين كوليدج بذاته لو اضطررت |
Bakın yeni bir dava açılır. tanıklık ederim. Düzeltiriz. | Open Subtitles | سنعيد الموضوع للقضاء سأشهد لكم, أعدكم |
Elbette tanıklık ederim. Sence bunun faydası dokunur mu? | Open Subtitles | بالطبع سأشهد, أتعتقد بأن هذا سيفيد؟ |
Hayır, efendim. Buna tanıklık ederim. | Open Subtitles | كلا سأشهد على ذلك |
Mahkemede tanıklık ederim. | Open Subtitles | سأشهد في المحكمة |
tanıklık ederim... mahkemede. | Open Subtitles | سأشهد في المحكمة |
Epoksi reçine atıklarının yasa dışı yollarla boşaltılmasını gizleyen yöneticilerin aleyhine tanıklık etmeyi kabul ederseniz, ben de davanızdaki veri dosyasının aykırılığına dair tanıklık ederim. | Open Subtitles | اذا وافقت أن تشهد ضد المدراء التنفذين الذين قاموا بالتغطية على التخلص الغير قانونى من نفايات ال(ريسين) السامة سأشهد أنى زورت أدلة اتهامك |
tanıklık ederim. | Open Subtitles | أنا سأشهد |
tanıklık ederim. | Open Subtitles | سأشهد |
tanıklık ederim. | Open Subtitles | سأشهد |