Ama o senin yanında büyüdü, beni neredeyse tanımıyorsun bile. | Open Subtitles | و لكنّه تربّى هنا عندكَ و أنتَ بالكاد تعرفني ؟ |
Beni iyi tanımıyorsun ama tanıdıkça göreceksin ki çabuk sinirlenip kolay sakinleşirim. | Open Subtitles | انت لاتعرفني جيدا لكن عندما تعرفني جيدا انا سريع الارضاء لااحب التدخل بعملي |
Yo, asıl sen beni tanımıyorsun, bu tür durumlarda beni hiç görmedin çünkü. | Open Subtitles | لا أنت لا تعرفينني عندما تصل الأمور لهذا الوضع |
İncil'i çok iyi biliyorsun ama hayatı hiç tanımıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تعرفين الإنجيل جيداً . الحياة قصيرة جداً |
Ben seni tanımıyorum, ve sen de beni tanımıyorsun. | Open Subtitles | أنا لا أعرفك وأنت لا تعرفيني. وعدي إلى البيت |
Babam seninle pazarlık eder mi sanıyorsun? Onu iyi tanımıyorsun. | Open Subtitles | أتعتقد أن أبي سيتفاوض معك، يبدو أنك لا تعرفه جيداً |
Hadi, o senin için anlamsız. Onu tanımıyorsun bile. | Open Subtitles | إنها لا تعنى شيئاً لك بل أنت لا تعرفها حتى |
Sıçtığımın salağı beni tanımıyorsun. Seni mermi manyağı yaparım. | Open Subtitles | أنت غبي، أنت لا تعرفني سأطلق عليك الرصاص من أجل هذا |
Beni tanımıyorsun. Benimle bir sokak sürtüğüymüşüm gibi nasıl konuşabilirsin? | Open Subtitles | أنت لا تعرفني لماذا تكلمني وكأنني ساقطة؟ |
Melvin, şu an bu şekilde hissediyor olabilirsin ama beni çok iyi tanımıyorsun. | Open Subtitles | ربما لهذا الوقت الآن لكنك لا تعرفني جيدا |
Bana ne yapıp ne yapmayacağımı söyleyemezsin. Beni tanımıyorsun. | Open Subtitles | لا تحسب أنّ بوسعكَ التنبؤ بما سأفعله وما لن أفعله، إنّكَ لا تعرفني. |
Ve şimdi buradasın, sağ ve bu kusursuz dünyada güvende, ve beni tanımıyorsun bile. | Open Subtitles | وهنا أنت حيّ وآمن في هذا العالم المثالي وأنت لا تعرفني حتى |
Hiçbir şey bilmiyorsun. Beni tanımıyorsun bile. | Open Subtitles | أنت لا تعرفين شيئا ، أنت حتى لا تعرفينني |
Arkadaşımı tanımıyorsun, hiçbir arkadaşımın yüzüne bakmıyorsun onlarla iki lâf etme nezaketini bile göstermiyorsun. | Open Subtitles | أنتي لا تعرفين أي أحد من أصدقائي أنتي لا تنظرين إلى أي من أصدقائي و أنتي لن تتعطفي و تتحدثي إلى أي أحد من أصدقائي |
Beni tanımıyorsun, fakat ben senin çok çok büyük hayranınım. | Open Subtitles | انت لا تعرفيني ولكنني اشد اشد المعجبين بك |
Bu adamı tanımıyorsun, senin için sadece bilim var onun aklını biliyorsun, kalbini değil. | Open Subtitles | أنت لا تعرف هذا الرجل كلّ مـا تعرفه هو العِلم فقط أنتتعرفعقله، لكنّك لا تعرف قلبه |
Hiçbir surette onu tanımıyorsun. Aylar boyunca hiç umursamadın. | Open Subtitles | أنت لا تعرفها مطلقاً لشهور الآن, أنت لم تهتم بذلك |
Bak,küçük kardeşini tanıdığını sanıyordum,ama, işte söylüyorum tanımıyorsun. | Open Subtitles | اعتقدت أنك تعرفين أخيك الصغير لكن يبدو أنك لا تعرفينه جيدا |
Beni tanımıyorsun ama bu sabah arabanı çarptığında ben oradaydım. | Open Subtitles | أنت لا تعرفنى لكنى كنت هناك فى مكان الحادث بالصباح |
- Ama Çavuş, bu bir hataydı. - O adamı tanımıyorsun, Jackson. | Open Subtitles | ولاكن سامل , هناك خطا انت لا تعرف هذا الشخص , جاكسون |
O kadar kolay değil. Onu tanımıyorsun. Yüzleştirmeyle o kadar iyi başa çıkamaz. | Open Subtitles | الأمر ليس بهذه السهولة، لاتعرفينها، لاتعرف كيف تتعامل مع المواجهة |
- Kaybedecek bir şeyi olan sensin. - Koç, onları tanımıyorsun bile. | Open Subtitles | ـ أنت من لديه شيء ليخسره ـ أنت لا تعرفهم أيها المدرب |
Eski karım seninle konuştuğuma çok sevinirdi. Onu tanımıyorsun değil mi? | Open Subtitles | زوجتي السابقه ستكون مسروره بتحدثي معك، انتي لا تعرفينها أليس كذلك؟ |
Biliyor musun Doreen, beni iyi tanımıyorsun. | Open Subtitles | أتعرفين يا دورين,انت لا تعرفينى بشكل جيد وما تعرفيه انت |
Beni tanımıyorsun. Benim hakkımda hiçbir şey bilmiyorsun. | Open Subtitles | أنتِ لا تعرفيننى أنتِ لا تعرفين أى شئ عنى |