Ön toksikoloji raporu istedim. Kan dolaşımında tanımlanamayan toksin izlerine rastlandı. | Open Subtitles | أجريت فحصاً أولياً للسموم، وأظهر آثاراً لسم غير معروف بمجرى دمه |
-Adaya yüksek hızda gelen tanımlanamayan bir araç var | Open Subtitles | عِنْدَنا قارب غير معروف يقتربُ مِنْ الجزيرةِ في باقصى سرعة |
Burada tanımlanamayan bir uçan nesne var Houston. | Open Subtitles | حسنا, هيوستون لابد و إننا حظينا بجسم طائر غير معروف الهوية |
Alışık olunmayan bir protein işaretçisi bulduk ve tanımlanamayan bir ağır metalin izlerini. | Open Subtitles | وجدنا آثارا لبروتين غير عادى و آثار مجهولة الهوية لنوع من المعادن الثقيلة |
Ne bulduğumu tahmin edemezsin. tanımlanamayan bir organik fosfatın izlerini. | Open Subtitles | ولن تحزري ما وجدته أبداً آثار مجهولة من الفوسفات العضوي |
Hava Kuvvetleri'nin tanımlanamayan Uçan Cisimler soruşturması. | Open Subtitles | تحقيقات القوات الجوية في ظاهرة الأطباق الطائرة المجهولة. |
O da benim gibi bizi yok etmeye çalışanların kimliklerini öğrenmeyi umduysa, ben, adli delil olabilecek bu tanımlanamayan mikroorganizmanın keşfi ile bunu gerçekleştirdim. | Open Subtitles | إذا أمل, كما فعلت, أن يتعلم هوية هؤلاء الذين رأوا بتدميرنا, كان لدي, مع اكتشاف المخلوق الميكروسكوبي الغير معرف, |
Ama cesedin burun boşluğunda bulunan küçük tanımlanamayan objeyi hesaba katmıyor. | Open Subtitles | على اي حال, لا تفسر الجسم الصغير الغير معروف والذي وجد موضوعا في التجويف الانفي |
Evet, tanımlanamayan bir şeyin saldırısına uğramış. | Open Subtitles | آي عنده نائب الذي هوجم بالشيء الغير معروف لحد الآن. |
1920'de tanımlanamayan İngiliz askerin cesedi Fransa'daki mezarından çıkarıldı ve evine getirildi. | Open Subtitles | في 1920، جسم جندي بريطاني غير معروف تم نبشه في فرنسا ونقله إلى الوطن |
Sinekteki tanımlanamayan kan katile ait. | Open Subtitles | وكان الدم غير معروف في منطقتنا البعوض من مطلق النار لدينا. |
Denizkızının kafatasında tanımlanamayan bir sıvıdan bahsetmiştin. | Open Subtitles | لقد ذكرتى أمر سائل غير معروف بجوار جدار رأس لحوريةِ البحر |
İlk temastan iki saat sonra tanımlanamayan bir düşman hızlı ve askeri bir saldırıyla sahile vardı. | Open Subtitles | عدو غير معروف قد إخترق سواحلنا وأظهر عدائية شديدة. |
Efendim, tanımlanamayan bir gemi yaklaşıyor. Yön 0-1-0. | Open Subtitles | سيدى , هناك مركبه مجهولة تقترب فى اتجاهنا مباشره |
Haberlerdeki tanımlanamayan cisimden. | Open Subtitles | طائرة مجهولة كان ذلك في الآونة الأخيرة في الأخبار. |
Olay mahallerinde tanımlanamayan bir frekansın izine rastladık. | Open Subtitles | عثرنا على ترددات مجهولة في المناطق المحيطة بتلك العمليات |
Yüzbaşım, tanımlanamayan bir frekanstan veri aktarımı tespit ettim. | Open Subtitles | أيها القائد، توجد ترددات لبياناتٍ مجهولة |
Çatışma sırasında yapılan tanımlanamayan yayının robot güvercinlerden geldiğini tespit ettik. | Open Subtitles | لقد لاحظنا أنَّ ترددات البيانات المجهولة كانت تنبعث ..،من يماماتٍ آلية خلال الأحداث الأخيرة |
Olay mahalinde söz konusu tanımlanamayan frekansın izine rastlanmadı. | Open Subtitles | لم يكتشفوا ترددات البيانات المجهولة في تلك المنطقة |
Gemide tanımlanamayan bir yaşam formu var. | Open Subtitles | هناك كائن حي غير معرف على ظهر السفينة. |
Tırnaklarında yüzünü kestiği kadının ve henüz tanımlanamayan üçüncü bir kişinin kan izleri bulunmuş. | Open Subtitles | وجدوا دماء من أصابعه ودماء من 000 من المرأه التى قَطع وجهها ودماء من 000 من شحص ثالث 000 |
tanımlanamayan uçak hızla yaklaşıyor. | Open Subtitles | الطائرة الغير معروفة تَقتربُ بسرعة. المدى خمسة أميالِ. |