Şu an tankın içinde su var. Ama yakında pil asidiyle dolacak. | Open Subtitles | هذا ماء ، في داخل الخزان قريبا سيكون جالسا في بطارية حمضية |
Şu an tankın içinde su var. Ama yakında pil asitiyle dolacak. | Open Subtitles | هذا ماء ، في داخل الخزان قريبا سيكون جالسا في بطارية حمضية |
Bileklerinin tankın içinde kesildiğine dair bir kanıt yok. | Open Subtitles | كان هناك ما يشير إلى وشرائح معصمها داخل الخزان. لا درب الدم خارجها. |
Bu ortakyaşamın bir tankın içinde büyümüş olması, bu komaya benzer durumu açıklayabilir mi? | Open Subtitles | حقيقة أن المتكافل يتم تربيته في خزان يمكنه تفسير حالة شبه الإغماء |
Can alıcı bir nokta vardı, çünkü, onların akvaryumda olduklarını sanıyoruz, ...ama aslında onlar bir tankın içinde. | Open Subtitles | هذه كانت الجملة الافتتاحية لأننا نعتقد بأنهم في حوض أسماك ولكن في الواقع، انهم في خزان |
Kimse böyle, bir tankın içinde ilaçla uyutularak yaşamamalı! | Open Subtitles | يجب ألا يعيش أحد على هذا النحو مخدرا في خزان لعين! |
Kahrolası bir tankın içinde uyuşturulmuş halde! | Open Subtitles | مخدرا في خزان لعين! |