Yaklaşık iki yıldır Tanrı'dan bir işaret bekliyordum. | Open Subtitles | لقد انتظرتُ سنتين تقريباً من أجل إشارة من الله. |
Çünkü eğer sana Tanrı'dan bir mesaj aldığın söylendiyse, bundan önce de bazı mesajlar olmalı. | Open Subtitles | لأنه لو كان قيل لك بأن هذه رسالة من الله فقد كان فيما سبق رسائل اخرى |
Tanrı'dan bir hediye, ve onları saygıyla kullanmalıyız. | Open Subtitles | هدية من الله و يتعين علينا التعامل معها باحترام |
Her gecenin, her günün Tanrı'dan bir hediye olduğunu öğrenmek için... hasta düşmem gerektiğini görmek çok tuhaf. | Open Subtitles | إنّهُ لمن الغريب أن أسقط مريضة لأتعلّم أن آخذ كلّ يوم و كلّ ليلة .. كهدية من الربّ. |
Rahip Carlus düşüşünü Tanrı'dan bir işaret olarak gördü baba. | Open Subtitles | عدّ الأخ (كارلُس) سقطته علامةً من الربّ يا أبي |
Tanrı'dan bir işaret istersiniz ya bütün bunlardan sonra nihayet mesajı almıştım. | Open Subtitles | هل تريدون إشارة من الرب ؟ بعد كل هذا فهمت الرسالة أخيراً |
İnsanlar vebanın Tanrı'dan bir ceza olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | . .. يعتقد الناس أن الطاعون عقاب من الرب |
Samoalı insanlar, dövmenin, Tanrı'dan bir hediye olduğuna inanır. | Open Subtitles | جزر ساموا الناس يعتقدون ان الوشم هو هبة من الله. |
Yalnızca 29 Nisan'daki halimi görerek Tanrı'dan bir armağan almış oldum. | Open Subtitles | أنا أستلم هبة من الله و حسب، حول رؤيا عني يوم 29 نيسان |
Böylece Hint Yazını, Tanrı'dan bir hediye olarak adlandırdılar. | Open Subtitles | لهذا السبب وصفوآ الصيف الهندي هدية من الله |
Kapıda iki delikanlı vardı, 19 yaşında gibiydiler beyaz kolalı gömlekler giymişlerdi ve yakalarında isimleri yazılı kartlar vardı kartlarda, Jesus Christ Latter-day Saint (Mormon) kilisesi resmi temsilcileri oldukları yazılıydı, ve bana Tanrı'dan bir mesaj getirdiklerini söylediler. | TED | وهناك وقف صبيان ، كانا في حوالي 19 من العمر، في قمصان بيضاء منشاة قصيرة الأكمام ، وكان لديهم بطاقة صغيرة وعرفوا انفسهم كالممثلين الرسميين لكنيسة يسوع المسيح لقديسي يوم القيامة، وقالوا ان لديهم رسالة لي من الله. |
Tanrı'dan bir mesaj. "Dürüstlük cezalandırılır,zavallı." | Open Subtitles | كان الأمر أشبه برسالة من الله "لاتنفع النزاهة أيّها المغفّل" |
Umarım bunun, Tanrı'dan bir armağan olmadığını düşünüyorsundur. | Open Subtitles | أرجو أن لا تعتقد أنها هديه من الله |
Şu an içinde bulunduğumuz büyünün Tanrı'dan bir hediye olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | ... الان فقط أدركت بأن بأن السحر الذي أصابنا قد تكون هبة من الله |
Evladım, Tanrı'dan bir mesaj getirdiği için selamlanıyor. | Open Subtitles | وأشاد ابني لتنقل رسالة من الله. |
Tanrı'dan bir yaprak. Ben hazırım. | Open Subtitles | اشارة من الله انا مستعد |
Fikirlerinin Tanrı'dan bir armağan olduğunu düşünüyor yada inanıyordu. | Open Subtitles | لقد أدرك أو كان يعتقد بأن أفكاره كانت هبة من الرب. |
Tanrı'dan bir dileğim oldu ve bir bağış yapmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | طلبت من الرب شيئاً وكان عليّ أن أقدم شيئاً |