ويكيبيديا

    "tapınaktaki" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • المعبد
        
    • بالمعبد
        
    En güvenilir tapınak muhafızıyla çalışan ve onu seven, tapınaktaki herkesin desteğine sahipsin. Open Subtitles كل تعازي كهنة المعبد معكي وكل من عمل معهم واحبوه كحارس موثوق فيه
    tapınaktaki eğitimim sayesinde vücuduma sahip olan Goa'uld zihnimi tamamen ele geçiremedi. Open Subtitles بسبب تدريبي في المعبد الجواؤلد الذى استحوذ على جسدى لم يسيطر على عقلي بالكامل
    Konsey, bu akşam tapınaktaki toplantıda konuşma yapmamı istedi. Open Subtitles لقد طلب مني المجلس أن أتحدث الليلة خلال اجتماع المعبد
    Ancak, tapınaktaki yazıtlar üzerindeki çalışmalarımıza dayanarak, ziyaret etmek istediğimiz gezegenlerin bir listesini hazırladık. Open Subtitles و مع ذلك، طبقاً للكتابات التي في المعبد لدينا قائمة مؤلفة بأسماء العوالم التي قد نرغب بزيارتها
    Annenin tapınaktaki ağacından bahsettin. Open Subtitles حدثتيني عن نخلة أمك التي بالمعبد.
    Konsey, bu akşam tapınaktaki toplantıda konuşma yapmamı istedi. Open Subtitles لقد طلب مني المجلس أن أتحدث الليلة خلال اجتماع المعبد
    Konsey'e tapınaktaki sivil olmayan personele katılmasını öneririm. Open Subtitles أنا أنصح المجلس أن ينضم إلى باقى الغير عسكريين داخل المعبد
    tapınaktaki borç verenler hakkında mı konuşacaksın? Open Subtitles أنا أذكر ما قلته عن المرابين فى المعبد نعم
    Her yıl binlerce kuş kışı geçirmek için güneye doğru göç ediyor sessiz sedasız bir tür tapınaktaki yuvalara sığınıyor. Open Subtitles كل سنة، كآلاف الطيور هاجر جنوبا للهروب من الشتاء، نوع سرّي يبحث عن ملجأ في حدائق المعبد.
    tapınaktaki hiç birşey ilk saldırı dalgamıza kullandığımız cephaneden sonra sağ kalmış olamaz.. Open Subtitles لاشيئ في المعبد يمكن أن يحتوي الذخيرة التي أستخدمناها في الموجة الأولى من هجومنا
    tapınaktaki bütün keşişler hem Budist sanatında hem de savaş sanatında bir numaralı ustalarının o olduğunu söylediler. Open Subtitles كل الرهبان اللذين في المعبد قالوا أنه أبرعهم في فهم تعاليم البوذية و في أداء الفنون القتاليه
    tapınaktaki adamlardı. Open Subtitles لقد كانوا نفس الأشخاص الذين .كانوا في المعبد
    tapınaktaki herhangi birisinin olması dahil olasılıkları araştırmalıyız, bir Jedi olsa bile. Open Subtitles لابد ان ننظر الى كل الاحتمالات ان يكون هناك احد فى المعبد , حتى الجاداي
    Savaş gemilerimize yapılan saldırı ve tapınaktaki yaratık farklı konular. Open Subtitles الهجوم على سفننا الحربية والمخلوق في المعبد مسألتان مختلفتان.
    Maskeli Dondolular ve tapınaktaki hainlerin iki farklı grup olduğu sonucuna vardım. Open Subtitles إستنتجت أنّ الدوندوريين المقنعين والأشرار في المعبد مجموعتان منفصلتان.
    Yani, tapınaktaki bu kurban etmeler Open Subtitles لذا كانت الأضاحي تُقدَّم بشكلٍ أساسي في المعبد القديم
    Joseph Caiaphas, Romalı müttefiği olmayınca, tapınaktaki pozisyonunu kaybetti Open Subtitles بينما جوزيف قيافا، دون حليفه الرومانية، خسر موقعه داخل المعبد.
    İnancımızın asıl mesajını, tapınaktaki ailelerden ve onların Romalı efendilerinden geri istemeliyiz. Open Subtitles نحن بحاجة للادعاء برسالتنا الحقيقة بأيماننا من أسر المعبد و أسيادهم من روما
    Neden tapınaktaki ya da kafedeki yağmurlu gün gibi olamıyor? Open Subtitles لماذا لا يمكن أن نلتقي مثل يوم كنت في المعبد وفي المقهى تحت المطر؟
    Seni uyarıyorum Musa, tapınaktaki tahıllar tanrılara aittir. Open Subtitles أحذرك يا موسى حبوب المعبد تخص الآلهه
    Burası tapınaktaki en kutsal oda. Open Subtitles هذه أكثر الغُرف قداسة بالمعبد

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد