Mangrove ağaçlarını timsahların göremediği kızılötesi ışıkla taradılar | Open Subtitles | قاموا بمسح المستنقع بالآشعة تحت الحمراء, الغير مرئية للتماسيح |
Sıçrayanlar alanı iki kere taradılar zaten o yüzden bir süre de olsa güvendeyiz sanırım. | Open Subtitles | القافزات قامت بمسح المنطقة مرتين لذا نظن أننا في أمان لبعض الوقت |
Komutanım füze attıktan sonra insansız hava taşıtlarımız kubbe duvarının çevresini taradılar. | Open Subtitles | ...بعد ضرب الصاروخ مباشرةً طائراتنا التي نتحكم بها عن بعد قد قامت بمسح شامل لجدار القبّة |
Ormanı taradılar. Hastaneleri aradılar. Bir şey bulamadılar. | Open Subtitles | لقد فتشوا الغابة و اتصلوا بالمستشفيات لا يوجد شيىء |
Bu ilk olay yeriydi, emin olun adamlarım etrafı çok sıkı taradılar. | Open Subtitles | هذا مسرح الجريمة الأول صدقوني رجالي فتشوا المكان جيدا |
Kapanmadan önce, her şeyi taradılar, ...tıbbi sınırlarınızdan, askeri yanıt düzenlerinize kadar. | Open Subtitles | قبل أَن يتوقفوا لقد مسحوا كُل شيء مِن حدودِك الطبية إلى أنماط ردك العسكرية |
FBI'ın saha ekibi tüm mezbahayı taradılar ama hiçbir parmak izi bulamadılar. | Open Subtitles | إذُا فطاقم المباحث الفيدرالية الميداني قاموا بمسح المسلخ بشكل كامل{\pos(192,160)} أتعلم، لم يتمكنوا {\pos(192,160)} من إيجاد أي بصمات |
Göletin dibini zaten önceden taradılar bir daha yapmazlar diye düşündün değil mi? | Open Subtitles | إستنتجت أنّهم فتشوا المستنقع مُسبقا، ولن يفعلوا ذلك مجددا؟ |
Bütün evi ve bahçeyi taradılar. | Open Subtitles | لقد مسحوا المنزل كله، والفناء |