Karşı taraf için çalıştığını duyduğumda kulaklarıma inanamadım. | Open Subtitles | كما تعلم , عندما سمعت أنك تعمل مع الجانب الآخر أنا فقط لم أستطع تصديق ذلك |
Sahte bir görev, eğer diğer taraf için çalışıyorsa, ...bunu onlardan geri duyarız. | Open Subtitles | إنها مهمة مزيفة ولكن إن كانت تعمل مع الجانب الأخر فهذه المهمة سيسمعون بها |
Kes şunu! O sahtekar bir ajan! O diğer taraf için çalışıyor! | Open Subtitles | توقّفوا إنه عميل محتال يعمل للجانب الآخر |
Benim sadakatim ona bir şey ifade etmiyorsa belki de yanlış taraf için sadakat gösteriyorumdur. | Open Subtitles | لو أن ولائي لا يعني شيء له ربما كنت مواليةٌ للجانب الخاطيء |
Çünkü bu olmazsa bu benim son işim olacak ve ben de yanlış taraf için savaşarak kaybetmek istemiyorum. | Open Subtitles | لأنّك إن لم تكُن كذلك، فستكون تلك قضيتي الأخيرة ولستُ واثقًا أنِّي أريد أن أمضي في الكفاح في الجانب الخاطئ |
Çünkü bu olmazsa bu benim son işim olacak ve ben de yanlış taraf için savaşarak kaybetmek istemiyorum. | Open Subtitles | لأنّك إن لم تكُن كذلك، فستكون تلك قضيتي الأخيرة ولستُ واثقًا أنِّي أريد أن أمضي في الكفاح في الجانب الخاطئ |
Şimdi her iki taraf için en büyük sorun başarılı yarma harekatını nasıl devam ettirecekleriydi. | Open Subtitles | كان التحدي الاكبر بالنسبة للجانبين الان هو كيفية دعم أي اختراق ناجح يحققه |
Hangi taraf için savaştığımı unutmadan önce, beni bu dövmeden kurtaracak bir büyücü getir çabuk. | Open Subtitles | إِجلب لي كاهناً ليزيل هذه قبل أن أنسى لأي جانب أقاتل |
Sahte bir görev, eğer diğer taraf için çalışıyorsa, ...bunu onlardan geri duyarız. | Open Subtitles | إنها مهمة مزيفة ولكن إن كانت تعمل مع الجانب الأخر فهذه المهمة سيسمعون بها |
Sonra öğrendiğim şey diğer taraf için çalıştığıydı. | Open Subtitles | الشيء التالي الذي أعرفه أنها تعمل مع الجانب الآخر |
Ama maalesef, o öbür taraf için çalışıyordu. | Open Subtitles | لكن من المؤسف, عملت هي مع الجانب الآخر. |
Daenerys'in kazanacağına inanırlarsa evet. Kimse kaybeden taraf için savaşmak istemez. | Open Subtitles | هذا إن ظنّوا أن (دانيريس) ستفوز لا أحد يحب القتال مع الجانب الخاسر |
Fakat Lisa, unutmaman gerek baskın taraf için her zaman mevcut durumdan memnun olmak kolaydır. | Open Subtitles | لكن, ليسا, انتِ يجب ان تتذكري, انها دائما من سهل للجانب المهيمن أن يكون مضمون مع الوضع الراهن |
Pek arkadaş sayılmayız. Diğer taraf için çalışıyor olabilir. | Open Subtitles | نحن لنسا حقاً صديقات ربما هي تعمل للجانب الأخر |
Rüşvet verilmiş biri gibi davranıyorsunuz, öyle değilse diğer taraf için çantada kekliksiniz. | Open Subtitles | قصدن أنك تصرفت كشخص تمت رشوته أو تم الدفع للجانب الأخر |
Yani şimdi öbür taraf için mi çalışıyorsun? | Open Subtitles | - إذن أنتِ تلعبين للجانب الآخر حالياً ؟ - |
Çünkü bu olmazsa bu benim son işim olacak ve ben de yanlış taraf için savaşarak kaybetmek istemiyorum. | Open Subtitles | لأنّك إن لم تكُن كذلك، فستكون تلك قضيتي الأخيرة ولستُ واثقًا أنِّي أريد أن أمضي في الكفاح في الجانب الخاطئ |
Diğer taraf için bir avukatın var mı? | Open Subtitles | ألديك محامي ليكون في الجانب الآخر ؟ |
Bir insanın, öteki taraf için müthiş bir gelişme yaratacak olan mucizesini kullanmak üzere olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | توصلتُ لإعتقاد بأن هذا الأنسان علىشفاإستخداممعجزته... التي ستكون تقديم هائل.. في الجانب الآخر. |
Bana vur emrini kimin verdiğini söyle ya da iki taraf için de çalıştığını bütün bara anlatırım. | Open Subtitles | اخبرني من الذي طلب القتل أو اخبر الجميع هنا أنك تلعب للجانبين |
Bu Hiperuzay yolları her iki taraf için de önemli ve onlara sahip olan, savaşın gidişatını kendi lehine çevirebilir. | Open Subtitles | هذه الخطوط الضوئية هى اهمية هائلة للجانبين الاثنين ويمكن ان يقلب ميزان الحرب لمن يتحكم فيهم |
"Bir hatalı muhakemeyi zorlamak her iki taraf için de fayda sağlamaz görünse de savunma için çok sağlam bir temel olabilir." | Open Subtitles | , مواجهة محكمة جزائية قد تبدو ذات منفعة قليلة لأي جانب" . ولكن فى الحقيقة , قد تكون فرصة لدى الدفاع" |