Lolita. Saçın uzadığında bundan bir tarak yapabilirsin. | Open Subtitles | هنا, اصنع مشط صغير خارج هذا, عندما شعرك ينْمو خارج |
Bana sattığınız ayakkabılar, tarak sizin için ne kadar işe yaramaz bir şeyse. Benim için o kadar işe yaramaz. | Open Subtitles | هذه الأحذية التي تباع لي هي كما عديم الفائدة بالنسبة لي كما مشط هو لك. |
Bu smokini benden önce kiralayan adam cebinde gayet güzel bir tarak bırakmış. | Open Subtitles | الرجل الأخير الذي إستأجرَ هذا tux اليسار a مشط جيد جداً في الجيبِ. |
Tam gece yarısında, ona gidip bu gülleri hediye edeceğim. tarak olmayacak. | Open Subtitles | عندما تدق الساعة منتصف الليل سوف اقدم لها هذه الازهار بدون المشط |
tarak senin neyine gerek? | Open Subtitles | أوه عظيم .. لقد أحضرت المشط .. ما حاجتك بالمشط؟ |
Biz de Biyo-Kubbe'ye gidiyoruz. tarak, benimle gel. Yuri bunun icabına bakar. | Open Subtitles | نحن ذاهبين الى دائرة الحديقة طارق معي ويوري يمكن أن يعتني بها |
Sizde hala eşyalarından var mı, diş fırçası ya da tarak gibi? | Open Subtitles | هل مازلت تملكين بعض أغراضه مثل فرشاة أسنان أو فرشاة شعر ؟ |
15 tarak ve sayısız yapıştırıcı kullanırdı. | Open Subtitles | استخدمت أكثر من 15 مشط ومواد صمغية متنوعة وغراء |
ve beraberinde, bıçak parmak, kaşık parmak ve de çatal parmak, ve diş fırçası parmak, ve tarak parmak, ve şişe açacağı parmak, ve el feneri parmak, ve tornavida parmak . | Open Subtitles | وإصبع فرشاة أسنان وإصبع مشط للشعر وإصبع لفتاحات العلب والقنانين وإصبع مصباح كاشف وإصبع مفتاح مفك |
Dağınıklığa bakın. Giysiler, yemek, ambalajlar, diş fırçası, tarak... | Open Subtitles | لذا ابحثوا عن أي شئ فوضوي ..ملابس، طعام، مغلفات، فرشاة أسنان، مشط شعر |
Bir tarak verirsin ve bıçak haline getirmeleri için bir süre birbirlerini dövmekten vazgeçmelerine dua edersin. | Open Subtitles | ترمي لهم مشط , وتأمل أن يتوقفوا عن ضرب بعضم لمدة كافية لصنع سكين |
Ben saç bitini bahane edecektim, ama kesin lavabosunun altında bir kutu temizlik ilacı ve metal tarak saklıyordur. | Open Subtitles | كنت سأتحجّج بقمل الشعر و لكنني اعتقد أنها تحتفظ بعلبة من المطهِّر و مشط معدني أسفل الحوض |
Hiçbir makyaj malzemesi yok. Ne tarak, ne de diş fırçası. | Open Subtitles | لا يوجد ذرة مكياج ، و لا مشط , و لا فرشاة. |
Neden gidip tribünün altında tarak falan aramıyorsun? | Open Subtitles | لما لا تذهب تبحث عن مشط للشعر تحت المدرجات ؟ |
Eğer elimde tarak olmasaydı şimdiye kadar çoktan ölmüş olurdum. | Open Subtitles | لولا وجود المشط معى لكنت مصاب على الأقل 60 مرة للآن |
Eğer tarak sende olmasaydı, kimse seni öldürmeye çalışmazdı. | Open Subtitles | إذا لم يكن معك المشط ما كان أحد سيطلق عليك النار |
İkinci tarak kemiğinde, bilekte de şişme var. | Open Subtitles | يبدوا أنه في المشط الثاني مع إنتفاخ حول المعصم |
Biyo-Kubbe Tüneli'ne giriş yasaklandı. Andy ve tarak'a da bulaşmış. Temas kurmayın. | Open Subtitles | دائرة الحديقة محظورة طارق وأندي مصابين أكرر مصابين , لاتعملوا أي إتصال |
500 tekme ayak yuvarlağı, bacak ve tarak. | Open Subtitles | خمسمائة ركلات، كرة القدم، والساق ومشط القدم. |
En eski Afrika tarakları antik Mısır ve Sudan'da bulunuyor. Yani piramit inşa ederken tarak da yapıyorlarmış. | TED | عُثر على أقدم أمشاط الشعر الأفريقي في مصر القديمة والسودان. كانوا يبنون الأهرامات ويصنعون الأمشاط. |
Ayak tarak kemiklerinde belirginlikler var. | Open Subtitles | من علامات العظام في مشطي قدميها |
Evet! İşte bu! Beşinci tarak kemiği başı! | Open Subtitles | انظر ، هذا رأس خامس السلاميات |
Bünyende birikmesi gerek sonra geri çekil ve bir tarak kap. | Open Subtitles | يجب عليها ان تتراكم في نظامك وبعد ذلك استعد وامسك بمشط |