ويكيبيديا

    "tarihsel olarak" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تاريخيا
        
    • تاريخياً
        
    • تاريخيًا
        
    • الناحية التاريخية
        
    Yağ lambaları, kalay kaplar, gümüşler, hepsi tarihsel olarak doğru. Open Subtitles مصابيح الغاز ,اطباق بيوتر الأواني الفضية , كلها دقيقة تاريخيا
    Kutsal metinlere inanan bir dünyada evrim ve jeoloji yüzünden yaradılışa olan inançları sarsılan insanlar için büyük bir heyecan, bu kutsal metinlerin tarihsel olarak doğru olduğunun kanıtı. TED وحماس عظيم لعالم حيث أولئك الذين يؤمنون بالكتب المقدسة قد تمت زعزعة إيمانهم بالنشوء عن طريق التطور وعلم الأرض كان دليلا هنا على أن الكتب المقدسة كانت صحيحة تاريخيا.
    Bizim mesleğimiz bu, hatta tarihsel olarak bile aynı. Bugün bile aynı şeyi yapıyoruz. TED هذه هي مهنتنا , حتى تاريخيا .. هذه مهنة المهندسين حتى الآن أننا نقوم بالشيء نفسه.
    Sana göre şu an tarihsel olarak olağandışı bir şeylerin ortasında mıyız? TED هل نحن في وسط شيء غير معتاد تاريخياً من وجهة نظرنا
    tarihsel olarak, hamamböceğinin haksız bir şekilde geri planında kalmış ve değeri anlaşılamamıştır. Open Subtitles مستخف به تاريخياً, وطغى على سمعته ظلماً الصرصور المنزلي.
    insan biçimcilik. tarihsel olarak bakarsak bu kelime hayvanların duygularını anlama konusunda caydırıcı oldu. TED هذه الكلمة هي التجسيد، وقد كانت عائقًا تاريخيًا كبيرًا أمام الاعتراف بمشاعر الحيوانات.
    Evrensel bir unvan olarak halifelik tarihsel olarak Müslümanların hükümdarı olmasa da hamisi olarak görülür ve Osmanlılar bu hamilik kavramına oynadılar ve her yerdeki Müslümanların hamisi ve koruyucusu oldular. Open Subtitles كلقب عالمي، كان يُعتبر الخليفة تاريخيًا راعيًا إن لم يكن قائدًا
    Bu tarihsel olarak, gerçekten eşsiz bir durumdur. TED وتُمثّل هذه الحالة، من الناحية التاريخية ، حالة فريدة من نوعها حقا.
    Jefforsan'dan beri, Amerika'daki çevreci akımı tarihsel olarak şehir karşıtı bir hareketti. TED الحركة البيئية في أمريكا كانت تاريخيا حركة مضادة للمدن من جيفرسون وما بعده.
    Çünkü orada, Georgia'da, beyaz insanlar ile siyahi insanlar birbirleriyle tarihsel olarak daha tanıdıklar. TED ويعود ذلك هناك، في جورجيا، إلى أن السكان البيض والسود تربطهم تاريخيا علاقة ومعتادون ببعضهم البعض.
    Joël de Rosnay'in bahsettiği tarihsel olarak askeri araştırmadan doğan bilgi teknolojileri bugün saldırgan bir imha kapasitesi geliştirme eşiğinde ve eğer gelecekte dikkatli olmazsak, bu dünya barışını tamamen yok edebilir. TED تكنولوجيات المعلومات كانت جويل دي روسنيا تتحدث عنها ، التي ولدت تاريخيا من البحوث العسكرية، هي اليوم على وشك تنمية و تطوير قدرة هجومية من للتدمير ، التي يمكن غدا، إذا نحن لم نكن حريصين، ان تدمرالسلام العالمي تماما.
    tarihsel olarak bakınca doğru gibi durmuyor. Open Subtitles ممم, تاريخيا لاتوجد
    Ama tarihsel olarak alakalı bir şey yok. Open Subtitles لكن لا يوجد شيء مهم تاريخيا
    tarihsel olarak, bu kurumlarla devlet Open Subtitles تاريخياً في هذه المؤسسات الحاله يجب أن تفرض ..
    Aslında, ekonomideki geleneksel akıl ve işletmelerin görüş açısı, tarihsel olarak, sosyal performans ve ekonomik performans arasında bir takasa yol açmıştır. TED الحكمة العرفية في علم الاقتصاد والرؤية في الاقتصاد أصبحت تاريخياً في الحقيقة هكذا, هناك مقايضة بين الأداء الاجتماعي والاداء الاقتصادي
    tarihsel olarak, küçük yıkıcı ağız dalaşları, büyük sayıda ölüme sebep olmuştur. Open Subtitles -حسناً تاريخياً الشجارات التافهة المميتة هي السبب بعدد كبير من الوفيات
    Şimdi ArGe kavramını tarihsel olarak ele aldığınızda, çok uluslu bir şirketin ArGe merkezi, ya o şirketin yönetim merkezindedir ya da çok uluslu şirketin ülkesindedir. Hindistan'da çok uluslu şirketlerin 750 ArGe merkezine sahip olması gerçekten olağanüstü bir rakamdır. TED الآن وعندما نأخذ تاريخياً بعين الاعتبار أن مركز البحوث والتطوير لشركة متعددة الجنسيات كان دائماً متواجدا في المقر الرئيسي أو في بلد المنشأ لتلك الشركة متعددة الجنسية، فأن يكون هناك 750 مركز للبحوث والتطور لشركات متعددة الجنسية في الهند هو عدد هائل بكل معنى الكلمة.
    tarihsel olarak, bu tarz resimler hakkında araştırma yaptığımda, kadının giydiği dantel hakkında, dantelin işleyicisi hakkında, bu kişi hakkında bulacağımdan çok daha fazla şey bulabilirim, hayalleri hakkında, umutları hakkında, hayattan ne beklediği hakkında. TED تاريخياً أتحدث في البحث عن هذا النوع من الرسومات، بمقدرتي إيجاد الكثير عن العقد الذي ترتديه تلك المرأة في هذه اللوحة مصنّع هذا العقد ثم ما أستطيع أن أفعل حول هذه الشخصية هنا، ماذا عن أحلامه، ماذا عن آماله ماذا عن ما يريده من الحياة.
    Bence tarihsel olarak yüksek olan hapsetme oranlarımızın sebep ve sonuçlarıyla ilgili yazmak için usanmadan çalışan insanların çoğu ömrümüzde bu anı göreceğimizi düşünmezdi. TED أعتقد أن الكثير من الناس الذين كانوا يعملون بلا كلل للكتابة عن أسباب ونتائج معدل السجن العالي تاريخيًا عندنا لم يعتقدوا أننا سنرى هذه اللحظة في حياتنا.
    İronik olarak ve bazen de, muhtemelen hayal kırıklıkları nedeniyle, güvenliğin değerini ya da 21. yy'da tarihsel olarak tanımladığımız şekilde değerini sorgulamama izin veren şey, ailemin güvenliğe karşı sabit bir bağlılık göstermesiydi. TED والمفارقة، وربما أحيانًا لشعورهما بالاحباط هو التزامهما الراسخ بالأمان الذي سمح لي لمناقشة قيمته أو على الأقل قيمته كما حددناه تاريخيًا في القرن الواحد والعشرين.
    tarihsel olarak Amerikan karşıtı faaliyetlerin yuvası. Open Subtitles كما تعرف، من الناحية التاريخية مرتع نشاط معادي لأمريكا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد