LEM aya iniş için tasarlandı, motor ateşleyip yörünge düzeltmek için değil. | Open Subtitles | لا نستطيع تقديم أي ضمانات.. الوحدة القمرية مصممة فقط للهبوط على القمر |
Sıvı metal batarya yüksek sıcaklıklarda çalışmak üzere tasarlandı, en az ayarlama ile. | TED | بطارية المعدن السائل مصممة لتعمل على درجة حرارة مرتفعة مع ضبط أدنى. |
Hassas uzak sistem hızlı harekete eden metal nesneleri yok etmek için tasarlandı. | Open Subtitles | لقد تم تصميم النظام الدفاعي الآلي لتدمير أي جسم معدني يتحرك بسرعة فائفة |
Balık araştırmaları için tasarlandı: derin deniz balıklarının yumurtlama alışkanlıkları. | Open Subtitles | صمم خصيصا لابحاث عادات وضع السمك للبيض فى اعلى البحار |
Bu ilk mikro işlemci, beyindeki mimikleri oluşturan nöronları yaratmak için tasarlandı. | Open Subtitles | انه أول مُعالج ألكتروني دقيق مصمم لمحاكاة الخلايا العصبية في الدماغ البشري |
Ve bu makine ameliyatları mümkün kılıp hayat kurtarabiliyor çünkü kafamızdaki bu ortamda çalışmak için tasarlandı. | TED | وتلك الآلة قادرة على تمكين العملية الجراحية وإنقاذ الأرواح لأنها صممت بناء على هاته البيئة. |
Burada gördüğünüz prototip tek bir yolcu ve valiz taşımak üzere tasarlandı. | TED | النموذج الأوليّ الذي تراه هنا تمّ تصميمه لحمل راكب واحد مع أمتعته. |
İnaniyorum ki, gelmiş geçmiş tasarlanan en etkileyici uçak ilk operasyonel jetten 10 yıl sonra tasarlandı. | TED | أكثر الطائرات روعة على الإطلاق, بحسب اعتقادي, صُممت بالضبط بعد اثني عشر سنة من أول طائرة عمليات نفاثة. |
Sıvı metal bataryalar az üretilerek maliyeti düşürmek üzere tasarlandı, ama daha büyük olacaklar. | TED | بطارية المعدن السائل مصممة لتقلل التكلفة بالإنتاج القليل, لكنها ستكون أكبر. |
Binalar, taşıtlar, mimari, uygarlıklar... Hepsi buraya kadar oyuncu tarafından tasarlandı. | TED | أشياء مثل المباني، والمركبات، والهندسة المعمارية، والحضارات، كلها مصممة من اللاعب حتى هذه المرحلة. |
Atmosferik kaçışı ölçmek için tasarlandı. | TED | إنها مصممة لقياس مدى إفلات الغلاف الجوي. |
Her şey Belinda figürünü çerçevenin içinde ahenkli hâle getirmek için tasarlandı. | TED | تم تصميم كل شيء لتنسيق شخصية بليندا داخل الإطار. |
Çünkü yıllardır, robotlar hız ve hassasiyet üzerine tasarlandı ve bu çok özel bir mimariye dönüştü. | TED | للعديد من السنوات، تم تصميم الروبوتات للتأكيد على السرعة والدقة، ويتم تصميمهم وفقًا لبنية محددة. |
Yapıştırıcı beyinde kullanım için tasarlandı ama ben kalbinizde denemek istiyorum. | Open Subtitles | الغراء صمم كي يستخدم في دماغك، لكنني أريد تجربته في قلبك. |
Twitter aslında bir medya yayın aracı olarak tasarlandı. Bir mesaj gönderiyorsunuz ve o herkese ulaşıyor ve ilgilendiğiniz mesajlar da size geliyor. | TED | صمم تويترالى حد كبير كوسيط إذاعي. ترسل رسالة واحدة ثم تصل للجميع، ويمكنك إستقبال الرسائل التي تهمك. |
Bu uçağa yerleştirdiğim bir silah seni öldürmek için tasarlandı. | Open Subtitles | لدي سلاح في مكان ما في هذه الطائرة، مصمم لقتلك |
Kodlama, çizelgeye uygun olarak yeni Bitcoin oluşturmaya göre tasarlandı. | TED | حسنًا،إن الرمز مصمم لعمل بيتكوين جديدة وفقًا لجدول. |
1952'de enstitünün arkasındaki korulukta tasarlandı. | TED | التي صممت على تلك الآلة في الغابات خلف المعهد |
Neredeyse hiç. Benim için özel tasarlandı. | TED | .وتزن 15 باونداً ولا مثيل لها .. وقد صممت خصيصا لقفزتي |
Biraz doğaçlama yapabilirsin ama söylediklerinin çoğu tıpkı diğerlerininki gibi üst katta tasarlandı. | Open Subtitles | يمكنك الارتجال قليلاً، ولكن معظم ما تقولينه تم تصميمه في الأعلى مثل بقيتك |
Durdurulmak istendiğinde de ateşlenmek üzere tasarlandı . | Open Subtitles | ولكن بالتأكيد يمكنك إبطال مفعولها بطريقة ما لقد صُممت لتنفجر إذا حاول أحد إبطال مفعولها |
4 numaralı karayolu üzerindeki Astadourian gözlem evinin civarında gökyüzüne doğru uzanan 100 tane iyonlaşmış metal direk, yıldırımı harekete geçirmek için tasarlandı. | Open Subtitles | أسفل في برق أستادوريان مرصد خارج على طريق أربعة. مائة قضيب مؤيّن تأكيد إلى السماء، صمّم لتحفيز البرق. |
Ayrıca kullanılacağı koşullar için tasarlandı. | TED | وتم تصميمها لتناسب البيئة التي سوف تستخدم فيها. |
Tarif ettiğiniz gibi küçük hava taşıtları için tasarlandı. | Open Subtitles | إنها مُصممة من أجل تحديد مواقع الطائرات الصغيرة كالتي قُمتم بوصفها |
Tek bir adamla bomba imha işi için tasarlandı. | Open Subtitles | هو مصمّم لتفجير القنابل الردهات لإبقاء الضابط الوحيد واحد في الخطر. |
Korkarım ki unuttunuz, Bay Hunter, bu savaş gemisi, bunun için tasarlandı. | Open Subtitles | يبدو أنك نسيت ، سيد هنتر ، أننا على متن غواصة حربية مصممه لخوض المعارك |
Bu makine onu tespit edip özünü çıkarmak için tasarlandı. | Open Subtitles | و هذه الآلة مصمّمة لتحديد مكانها و استخراجها. |
Bu program yeteneklerini yavaşça geliştirmek için tasarlandı. | Open Subtitles | .. أنا فقط أظن أن البرنامج مُصمم لزيادة قدراتكِ ببطء |
Bunu bulmak üzere Entropica adında bir yazılım motoru geliştirdik. İçinde bulunduğu her sistemde uzun süreli entropi üretimini maksimize etmek üzere tasarlandı. | TED | لاكتشاف ذلك، لقد طورنا محرك برامج اسمه إنتروبيكا، صُمم لزيادة إنتاج إنتروبي ذات المدى الطويل لأي نظام يجد نفسه به. |