Ve de büyük ihtimalle en önemlisi, basitçe ilk tatilden sonraki yedi sene içerisinde yaptığımız her şey o ilk seneki tatilde bulduğumuz fikirlerin sonucuydu. | TED | وربما الأهم من ذلك ، كل شيء فعلناه في الأساس ، في سبع سنوات في أعقاب أول إجازة نتج عن تلك السنة الواحدة. |
Geçen sonbahar Fransa'da tatilde olduğum zamandı. | TED | كان عندما كنت في إجازة في بداية الخريف الماضي في فرنسا |
Kamboçya'ya ulaştığımda, sefaletle çevrili bir yerde, tatilde olduğum için huzursuz hissettim ve karşılığında bir şey yapmak istedim. | TED | عندما وصلت إلى كومبوديا، شعرت بعدم الإرتياح كوني في عطلة ومحاطة بكثير من الفقر أردت أن أفعل شيئًا بالمقابل. |
O hâlde bir anda randevularına gelmemeye başlarsan tatilde olduğunu varsayacağım. | Open Subtitles | إذاً، إذا توقفت فجأة عن حضور الجلسات سأخمن أنك في عطلة |
Ama sanırım tatilde seninle gelmem için ısrar etmemenin bir nedeni var. | Open Subtitles | ولكن اعتقد أن هناك سبب لعدم إصرارك أن اذهب معك في العطلة. |
Onların hepsi 56B'ye değil, değil mi? Hepsi tatilde. | Open Subtitles | لا طائل من الحضورر الى بي 56 انهم في اجازة |
Evlerine gittiğimizde, iki haftadır tatilde olduklarını öğrendik. | Open Subtitles | عندما قمنا بالأتصال بهم, أكتشفنا بأنهم في أجازة لمدة أسبوعين |
Veronique bu hafta tatilde oldugu için, deniz kenarına gidebiliriz. | Open Subtitles | بما أن "فيرونيك" في إجازة دعنا نذهب إلى الشاطئ إذن |
Ne zaman onun evine gitsem, sanki tatilde gibiydim. | Open Subtitles | كلما ذهبت إلى منزله، كان ذلك وكأنني في إجازة |
Sizi bağlıyorum. Bayan Humongorous tatilde. Mesaj bırakmak ister misiniz? | Open Subtitles | الآنسة فيرمونجر في إجازة أتريد ترك رسالة صوتية؟ |
Bayan Fearmonger tatilde. Sesli mesaj bırakmak ister misiniz? | Open Subtitles | الآنسة فيرمونجر في إجازة أتريد ترك رسالة صوتية؟ |
Ben bir çocukken, okula gidiyordum, her tatilde Gando'ya dönüyordum. | TED | عندما كنت طفلاً كنت أذهب إلى المدرسة كنت أرجع في كل عطلة إلى غاندو |
- tatilde ev de kalamassın. | Open Subtitles | لا يمكنك البقاء في المنزل خلال عطلة الخاصة بك |
Yasal nedenlerle ismi açıklşanmayan, erkek öğrenci ...Dominik Cumhuriyeti'nde bulunuyordu, ...orada ailesiyle tatilde olduğu sanılıyor. | Open Subtitles | الفتى الذى لايمكن ذكر اسمه لاسباب قانونية وجد فى الجمهورية الدومينكانية حيث يدعى أنه كان فى عطلة مع عائلته |
Bu tatilde bitirmem gereken bir sürü laboratuvar ödevi var. | Open Subtitles | لدي الكثير من الفروض علي الانتهاء منها خلال هذه العطلة. |
Ayrıca tatilde tekrar deneyebiliriz. | Open Subtitles | بالإضافة إلى ذلك، يمكننا أن نحاول من جديد أثناء العطلة. |
Gittiğin her tatilde asla değişmeyen tek şey nedir? | Open Subtitles | ما الذى يشترك فيه بالضبط0000 كل اجازة فردية قمت بها؟ |
New York'ta yaşıyor ama Bora Bora'da ailesiyle tatilde. | Open Subtitles | أتعرفين.. إنها تعيش في نيويورك ولكنها في أجازة مع عائلتها في بورابورا |
Sonra yarattığım bu şeyin sadece tatilde okumam için iyi senaryo bulmaktan çok daha kıymetli olduğunu fark ettim. | TED | ثم أدركت أن هذا الشيء الذي صنعته كان له قيمة أكثر بكثير من أن أجد نص سينمائي جيد لأقرأه خلال العطلات |
Bunu, stresten uzak ve tatilde olma durumu ile bağdaştırırız. | TED | ونحن نربط الأمر أيضاً بتحرير الضغط في العطل |
.. tatilde olduğun süre boyunca senden isteyeceğim tek şey bu. | Open Subtitles | أن هذا آخر شيء أطلب منكِ عمله، وبعدها ستكونين في إجازتك. |
- Selam. İyi seneler çocuklar. tatilde eğlenceli bir şey yaptınız mı? | Open Subtitles | كل عام و أنتم بخير هل قمتم بأي شيء ممتع في العطله ؟ |
Siz şimdi beni bir tür tatilde, geçici bir dönemde görüyorsunuz. | Open Subtitles | وأنت تراني خلال الإستراحة الإجازة كما أحب أن أسميها |
Bir dahaki tatilde otelde tek bir oda tutacağız, | Open Subtitles | في الاجازة القادمة سنذهب الى إيلات و نحجز غرفة في فندق |
Tahiti'de tatilde olduğu sıra tanışmıştık. | Open Subtitles | التقينا بينما كان هو في اجازه في تاهيتي |
Sen de tatilde misin, demek istedim. | Open Subtitles | أعنى هل انتِ بأجازة, ايضاً؟ لا. |
Muhabir Park yok. tatilde herhalde. | Open Subtitles | المحقق الصحفي بارك ليس هنا لا بد أنه بإجازة |
Geçen hafta da geldim ama tatilde olduğunu söylediler. | Open Subtitles | جئت الأسبوع الماضي ولكن أخبروني بأنك في عُطلة |