Bahar tatili için arkadaşıyla birlikte yola çıktıkları gün. | Open Subtitles | في اليوم الذي غادرت فيه مع صديقتها لعطلة الربيع صديقتها |
Bu akşam burada kalıp Amerikan şükran günü tatili için dükkânı süsleyeceğim. | Open Subtitles | سوف أبقى الليلة ، و ازين المطعم لعطلة عيد الشكر الامريكية |
Herkesin yaz tatili için çok heyecanlı olduğunu umuyorum. | Open Subtitles | حسنا، وأرجو من الجميع متحمس لعطلة الصيف. |
Harika. Yaz tatili için eve geldiğimde bana ondan bahsedersin belki. | Open Subtitles | عظيم، عندما أعود للمنزل في عطلة الربيع، ربما تخبريني القليل عنه. |
Noel tatili için isimlerini bilmediğim insanlarla okuldan ayrılıyorlar. | Open Subtitles | لقضاء عطلة عيد الميلاد مع الناس الذي سوف أكن أعرف أي أسماء. |
Hazır konuşuyorken, bahar tatili için tüm cinsel şeylerin farkında olmam gerekiyor. | Open Subtitles | بالحديث عن ذلك، أنا بحاجة لأن أكون على علم بكل الأمور الجنسية من أجل عطلة الربيع. |
Noel tatili için planların nedir, Rory? | Open Subtitles | ماهي خططك لعطلة عيد الميلاد يا روري؟ |
Havuz hafta sonu tatili için kapalı. | Open Subtitles | أغلقت بركة السباحة لعطلة نهاية الأسبوع |
Yaz tatili için ana konumuz bu! | Open Subtitles | هذا هو المخطط الكبير لعطلة هذا الصيف! |
Pekala,tamam uslu durun bakalım. Hepiniz Yılbaşı tatili için çok heyecanlısınız biliyorum. | Open Subtitles | اعلم انكم متحمسون لعطلة العيد |
Neden, yaz tatili için mi? | Open Subtitles | لماذا , لعطلة الربيع ؟ |
Seni bir fantezi-kaçış tatili için kaçırıyorum. | Open Subtitles | . سآخذك بعيداً لعطلة خيالية |
- Yaz tatili için. | Open Subtitles | لعطلة الصيف فحسب! |
Okuluma para ödeyemediğim için mezun olamıyorum hâlbuki bahar tatili için buraya getirilmeden önce ilk amacım buydu. | Open Subtitles | لا أستطيع حتى الدفع للجامعة وأنهي دراستي وهو ما كنت أفعله أساساً قبل يجرني هنا في عطلة الربيع. |
Senin erkek arkadaşın olsaydı ve o hafta sonu tatili için senden daha iyi bir kız bulup, voleybol falan oynasaydı... | Open Subtitles | ..وهذا الرجل خرج مع فتاة أفضل منكِ في عطلة نهاية الأسبوع.. في الشمال حيث لعبوا الكرة الطائرة |
Eşim, Noel tatili için Tayland'a gelmek istememişti. | Open Subtitles | زوجتي لم تود المجيء إلى تايلاند في عطلة عيد الميلاد. |
Bahar tatili için Florida'ya gidecek değil. | Open Subtitles | وليسوا ذاهبين إلى فلوريدا لقضاء عطلة الربيع |
Evet, yaz mevsimi yaz tatili için en iyi mevsimdir derler. | Open Subtitles | أجل, يقال أن الصيف أفضل وقت لقضاء عطلة الصيف |
- subat 1990. Yaz tatili için geldi. | Open Subtitles | -إنها هنا لقضاء عطلة الصيف . |
- Hey, hadi bahar tatili için bikini alışverişine çıkalım. | Open Subtitles | دعينا نذهب لتسوق البيكيني من أجل عطلة الربيع. |
Hatta bahar tatili için Florida'ya gidiyoruz. | Open Subtitles | في الواقع نحن متجهين إلى "فلوريدا" من أجل عطلة الربيع |
Bahar tatili için birisi o boktan bir sürü getirecek. | Open Subtitles | احدهم يحضر طناً من تلك الماده عبر ميناء "برتو-المكسيك" لأجازة الربيع |