ويكيبيديا

    "tatlıları" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الحلويات
        
    • الحلوى
        
    • التحلية
        
    Güneş doğana kadar kalıp, birlikte kalan tüm tatlıları yedik Open Subtitles بقينا و أكلنا كل الحلويات المتبقية معًا حتى أشرقت الشمس
    Ben tatlıları pek sevmem, ama bu harika bir şey. Open Subtitles أنا لا أميل إلى الحلويات.. لكن هذه ممتازة
    Eğer bu tatlıları görürse,orucunu bozabilir. Dinliyor musun? Open Subtitles إذا لاحظت هذه الحلويات سوف تغريها لتقطع صيامها
    Hediyeleri ve ödülleri her şekilde ve boyutta tatlıları ve sürprizleri. Open Subtitles الهدايا والجوائز الحلوى والمفاجآت من كل الأشكال و الحجوم..
    O zaman Ganga'nın kuşatmasını ve tatlıları bize bırakın. Open Subtitles هيا نتناول الحلوى نعم سيكون بلا شك وداعا.
    Birçok tatlıları var, değil mi? Open Subtitles فستجد أنهم يقدمون الكثير من الحلوى على عصى.
    tatlıları söyledinde de, uyuşturucuları sorarsın tabii dikkatlice kafamı falan uçururum diye, beni ürkütmeden sorarsın. Open Subtitles وعند التحلية , يمكنك أن تسأليني عن المخدرات وعليك ان تكوني حريصة ان لا تريدين ان تخيفينني وتفجرين رأسي
    Aşçı tatlıları yarın için sakladığını söyledi. Open Subtitles أوه،الممون قال بأن الحلويات قد حفضها ليوم غد
    Bu tatlıları pirinç unuyla yaptığımızı bilmiyordum, ya sen? Open Subtitles لم أكن أعلم أننا قمنا بصنع هذه الحلويات من طحين الأرز. ,هل كنتِ تعلمين ؟
    Hafta sonlarında, kapıdan kapıya tatlıları sattım. Open Subtitles في نهاية الأسبوع ، ذهبت لبيع الحلويات من باب إلى باب.
    Annemin tatlıları ve bisküvileri ve yemememiz gereken diğer şeyleri sakladığı kilerle. Open Subtitles مع اللحوم في منزلنا . حيث تبقي امي الحلويات
    Bu tatlıları sana getirmek için eşşek gibi yoruldum! Open Subtitles تعبتُ كالحمار وأنا أحضر لك كل هذه الحلويات من أجلك
    - Okul etkinliği için tatlıları aldıktan hemen sonra geliyorum. Open Subtitles هل أنتَ في طريقكَ للمنزل؟ مباشرة بعد أن أشتري الحلويات لحفل المدرسة لجمع التبرعات
    Güneş doğana kadar kalmadık, kalan tatlıları da yemedik. Open Subtitles لم نبقى و نأكل كل الحلويات المتبقى معًا حتى شرقت الشمس
    Pekala, siz ikiniz gidip tatlıları getirin, ben de sizi içeri sokayım. Open Subtitles حسناً، أنتما الإثنتان أحضرا الحلوى وسأسمح لكما بالدخول.
    Sizi uyarmalıyım İngiliz tatlıları tatlıdan tatlıdır. Alışkın değilseniz, dikkatli olun. Open Subtitles الحلوى البريطانية محلاة أكثر من أي شيء أعتدت عليه
    kötü değil, ama "Skynyrd" sadece et ve patates, ve ben tatlıları getiriyorum, ee ne diyorsun bir dilim "Cherry Pie"? Open Subtitles ليس سيئا وس أحضر الحلوى مارأيك؟ مارأيك بفطيرة الكرز؟
    Ruhumu parçalamanın tatlıları uzak tutmanın kedimi evlatlık vermenin dışında sen benim için ne yaptın? Open Subtitles عدا عن تحطيم روحي المعنوية وتأخذين الحلوى الخاصة بي وتعرضين قطتي للتبني؟
    Mutfaktan tatlıları getirmeme yardım etmeye ne dersin? Open Subtitles ماذا عن أن تساعدني في إحضار الحلوى من المطبخ ؟
    tatlıları benim evde yemeye ne dersin? Open Subtitles إذاً ما رأيك بأن نأخذ التحلية إلى منزلي؟
    - tatlıları getiriyorlar. Open Subtitles أحضروا للتّو التحلية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد