Ellerimdeki elmayı tatmak için Yumuşak kabuğunu kopardığında, | Open Subtitles | عندما تنزع القشرة الرقيقة لتذوق التفاحة من يدى |
Ah, çorbayı tatmak için sabırsızlanıyorum! | Open Subtitles | لا أستطيع الإنتظار لتذوق الحساء |
Şu ünlü İngiliz mutfağını tatmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | كما أنني أتطلع لتذوق ما تتميز به "انجلترا" من أطباق |
Aman Tanrım, sadece peynir tatmak için bir kulüp olduğunu biliyor muydun? | Open Subtitles | -ياللهول هل كنتِ تعرفين أن هناك نادي كامل فقط لتذوق الجبنة؟ |
tatmak için hazır. | Open Subtitles | جاهزة لتذوق ذلك |
# Nehrin yanındaki havayı tatmak için # | Open Subtitles | ♪ لتذوق الهواء بجانب النهر ♪ |