İyi haber. Vali dostunuz sizi yeni bir iş için tavsiye etmiş. | Open Subtitles | أخبار سارّة، صديقكم الحاكم قد أوصى بكم للقيام بمُهمّة جديدة. |
Saygı duyduğun birisi beni tavsiye etmiş olmalı. | Open Subtitles | شخص ما تحترمينه لابد وأن أوصى بي إلى حدًا كبير |
Stark nihayet o terfi için beni tavsiye etmiş. | Open Subtitles | إذاً، أوصى بي (ستارك) أخيراً من أجل تلك الترقية. |
Arkadaşım Judy beni Viking Basın'a tavsiye etmiş. | Open Subtitles | صديقتي (جودي) أوصت بي لوظيفة في دار نشر (فيكينغ). |
Taburcu olduktan sonra, Janstar ayakta tedavi için Dr. Julian Corvis adlı bir psikiyatristi tavsiye etmiş. | Open Subtitles | بعد أن سُرح من المشفى أوصت (جان ستار) بعلاجٍ خارجيّ من قبل دكتور (نفسانيّ يدعى (جوليان كورفس |
Görünen o ki, onun arkadaşı Bradley seni tavsiye etmiş. | Open Subtitles | تبين أن صديقها (برادلي) أوصى بك |