Ve ona elimden gelen en iyi tavsiyeyi vermeye çalıştım. | TED | فحاولت جاهداً أن أقدم لها النصيحة حسب استطاعتي. |
tavsiyeyi, bu fikirleri bilemek, geliştirmek ve öğrenmek için kullanıyorlar. | TED | ويستخدمون تلك النصيحة لصقل تلك الأفكار وتحسينها وللتعلم. |
Böyle kötü bir tavsiyeyi duyamıyor olması çok iyi. | Open Subtitles | من الجيد أنه لا يستطيع سماع هذه النصيحة السيئة |
Bu tavsiyeyi, 40 yaşıma geldiğimde ben de tutmaya karar verdim. | TED | وكانت هذه النصيحه التي قررت أتبعها بنفسي عندما بلغت الأربعين من العمر. |
Bu tavsiyeyi onaylıyorum ve onun işe geri dönmesini destekliyorum. | Open Subtitles | أنا سأقوم بالموافقة على هذه التوصية وسادعم أعادته لوظيفته |
Artık olanların bir önemi yok ama senin bana verdiğin bir tavsiyeyi asla unutmayacağım. | Open Subtitles | ومهما حدث ، لن أنسى النصيحة التي نصحتني بها |
Bu tavsiyeyi ikinci alışım. | Open Subtitles | هذه هي المرة الثانية التي أتلقى فيها هذه النصيحة |
Son kitap turunda Nelson Mandelaya verdiğim tavsiyeyi sana da vermek istiyorum. | Open Subtitles | دعني اعطيك نفس النصيحة التي اعطيتها لنلسون مانديلا في كتابه الاخير |
Tüm endişelerim için hep aynı tavsiyeyi alıyordum. | Open Subtitles | سأحصل على نفس النصيحة لكل شئونى المُقلقة |
Hangi aklına sıçtığımın menajeri verdi bu tavsiyeyi? | Open Subtitles | من المدير الغبي الذي أعطاك تلك النصيحة ؟ |
Eğer yanlış hatırlamıyorsam bu gece bu tavsiyeyi bana daha önce vermiştin. | Open Subtitles | ليست نفس النصيحة التي أعطيتها لي قبل برهة |
Birinin başkasına verdiği en kötü tavsiyeyi vermiş gibi oldun resmen. | Open Subtitles | لقد أعطيتني النصيحة الأسوأ الذي قد يعطيها شخص لشخص آخر |
Ben Evleniyorum yarışmasında güller verileceği zaman televizyona bağırarak verdiğim tavsiyeyi vereyim sana da. | Open Subtitles | سوف اعطيك نفس النصيحة التي صرخت بها على التلفاز عندما كان العازب يوزع الزهور |
Buraya ilk başladığım zamanki tavsiyeyi vereyim sana. | Open Subtitles | دعيني أعطيكي نفس النصيحة التي حصلت عليها حين بدأت هنا |
Sen kimsin ki bu tavsiyeyi veriyorsun? Sen kötü müsün? | Open Subtitles | من أنت كي تقدم لي هذه النصيحة هل أنت شقي ؟ |
Tavsiye vermek tavsiyeyi uygulamaktan kolaydır Hanımefendileri. | Open Subtitles | من السهل إعطاء النصيحة, لكن من الصعب اخذها بعين الإعتبار |
Şu anda ya bu tavsiyeyi dikkate alacaksın ya da almayacaksın, fakat yaptıklarım için beni dikkate almanın zamanı geldi. | Open Subtitles | وفي هذه الثانية إما أن تأخذ تلك النصيحة أو لا لكنه الوقت لتتنبّه إلي |
Eğer güzel bir tavsiyeyi dinlerse geleceği de parlak olacak. | Open Subtitles | المستقبل سيبدُو رائعاً إذا إستمعت إلى النصيحه |
Bu tavsiyeyi bir kez daha duymuş olmama rağmen. | Open Subtitles | على الرغم من انى اسمع يودا تعطى نفس النصيحه ذات مره |
Yani, tavsiyeyi kendisi için yazdı ve sonrasında kadını öldürüp istediği okula mı gitmiş? | Open Subtitles | إذن هو كتب رسالة التوصية بنفسهِ و بعدها قتلها حتى يستطيع الذهاب للجامعة التي يريدها؟ |
Yıllar önce aldığım o tavsiyeyi başkalarına iletmeyi işim olarak görüyorum. | TED | أعتبر هذا عملي. لأدفع بالنصيحة التي تلقّيتُها طوال تلك السنوات التي مضت لغيري. |