Eğer istersen buzdolabında tavuk var. | Open Subtitles | هناك دجاجة وطعام في الثلاجة إذا أردت شيئا منه |
bir de Papa'nı şapkasından tabi çünkü içinde tavuk var sanıyor. | Open Subtitles | وكذلك يخاف من قبعة البابا الكبيرة وذلك فقط لأنه يظن بأن هناك دجاجة كبيرة تحتها هل يمكنني الذهاب؟ |
İyi bakalım, acıkırsan dolapta tavuk var. | Open Subtitles | حسنا، هناك دجاجة في الثلاجة إذا شعرت بالجوع |
Bu gece tavuk var. Garip lanet şeyler, elde yapılmış. | Open Subtitles | لدينا دجاج الليلة إنهم أغرب شيء , إنهم من صنع الرجال |
Maalesef, elimizde sadece tavuk var. | Open Subtitles | آسف , لدينا دجاج و "موتون ساتاي" فقط |
İnekler, atlar ve bir sürü tavuk var. | Open Subtitles | هناك ابقار و احصنة و الكثير الكثير من الدجاج |
Pakette tavuk var, buzdolabına koy. | Open Subtitles | هناك دجاج بالداخل ضعه بعيدا |
Güney yolunda da, X-O-X oynayan bir tavuk var. | Open Subtitles | والجنوبي هناك دجاجة تلعب تيك تاك تو |
bir de Papa'nı şapkasından tabi çünkü içinde tavuk var sanıyor. | Open Subtitles | لن اخبر (راندي)ـ انه يخاف من الدجاج ومن قبعة البابا الكبيرة لأنه يظن اساساً ان هناك دجاجة تحتها |
Buzdolabında tavuk var istiyorsan. | Open Subtitles | هناك دجاجة في الثلاجة |
"Kütüphanede kendini kızartan bir tavuk var." Tuhaf. | Open Subtitles | "هناك دجاجة تقلي نفسها في المكتبة". -هذا غريب . |
Fakat ortada yalnızca bir tavuk var. | Open Subtitles | إلاّ أنّ هناك دجاجة واحدة... |
Kızarmış tavuk var. | Open Subtitles | لدينا دجاج مشوي. |
İyi, aydınlık taraf, ve fazladan ekstra plastik tavuk var. | Open Subtitles | حسنا, على الجانب المشرق, كلانا سيحصل على قطعة إضافية من الدجاج |
Bunda 60 gram tavuk var. | Open Subtitles | هو مثل اثنين أوقية من الدجاج في هذا الشيء. |
Buzdolabında tavuk var, Maria. | Open Subtitles | هناك دجاج في الثلاجة،( ماريا) |