Çok güzeldir, tazedir. | Open Subtitles | تناول الطعام فقط. لطيف جدا. طازج |
Prim, baharhavası gibi tazedir. | Open Subtitles | وبريم طازج مثل رقصة الأيرلنديين |
Bu arada, oradaki patlamış mısırlar tazedir. | Open Subtitles | على فكرة، يوجد هناك فشار حلو طازج |
Tavuğu çok tazedir ve tereyağı geldiğinde... | Open Subtitles | الدجاج طازج جداً والزبدعندمايخرج... |
Yenilerinden. Bunlar tazedir. | Open Subtitles | ستكون جديده و طازجه |
Eminim tazedir. | Open Subtitles | أنا متأكدة من أنه طازج |
- Pek tazedir. Ekmeklerimiz tazedir. | Open Subtitles | نعم، طازج جداً، الخبز الطازج |
tazedir. | Open Subtitles | إنه طازج |
tazedir. | Open Subtitles | إنّه طازج. |