Eğer tazminatını Tanrıdan istiyorsan o zaman depremi Tanrının yarattığını ispatla. | Open Subtitles | ..اذا كنت تريد من الإله أن يعطيك تعويض أثبت أن الإله سبب هذا الزلازال |
Orada çalışsın istemediğimden babasının tazminatını alıp şehirde iş kurduğunda ona bir şey söylemesem de başarılı olsun da buraya bir daha hiç dönmesin diye dua ettim. | Open Subtitles | لم أرغب في ذلك له. لذا عندما أخذ تعويض والده و بدأ الإتجار في عمل في المدينة، |
Teslimatı yapınca tazminatını konuşuruz. | Open Subtitles | عندما تسلمه لي يمكننا مناقشة طريقة تعويضك |
Cuma günü Sylvia'ya uğrayıp tazminatını al. | Open Subtitles | التقي بـ (سيلفيا) يوم الجمعة؛ من اجل تعويضك |
Thane'in masumiyeti kanıtlanır ve eyaletten tazminatını alır. | Open Subtitles | (نثبت براءة (ثايـن يحصل على تعويضه من الولاية |
Bizim sayemizde Thane tazminatını aldı. | Open Subtitles | بفضلنـا حصل (ثايـن) على تعويضه |
Kıdem tazminatını Choi'nin annesine vermen güzeldi. | Open Subtitles | تقديم المكافئة الى والدة "تشوي" أمرٌ طيّب. |
Kıdem tazminatını Choi'nin annesine vermen güzeldi. | Open Subtitles | تقديم المكافئة الى والدة "تشوي" أمرٌ طيّب. |
- tazminatını aldı bugün. | Open Subtitles | تعويض إنهاء خدمته حسناً، لدينا نقود |
O da Yüzbaşı'nın tazminatını ödeyecek. | Open Subtitles | و وفقت على دفع تعويض الكابتن.. |
Axe, 11 Eylül günü avukatının ofisinde işten ayrılma tazminatını görüştüğü için diğer şirket ortaklarıyla kulelerde değilmiş. | Open Subtitles | سبب عدم وجود (آكس) في البرجين يوم 11 سبتمبر مع بقية شركته كان وجوده في مكتب محاميه لمراجعة تعويض نهاية خدمته |
E Corp hâlâ kocanızın kıdem tazminatını ödemedi. | Open Subtitles | شركة (إي) لا تزال لم تصرف تعويض إنهاء الخدمة الخاص بزوجكِ |
Böylece eyaletten tazminatını alabileceksin. | Open Subtitles | ونحصل علـى تعويضك من الولاية |