teşekkür etti ama Bay Knightley'nin onları evden alıp sonra tekrar eve götürmesi için arabasını gönderdiğini söyledi. | Open Subtitles | لكن شكرتني وقالت ان سيد نايتلي قد ارسل عربته لتأخذها للمنزل |
Ona verdiğim hediye için teşekkür etti sonra da sadece benim duymamı istediği bir şey söyledi. | Open Subtitles | شكرتني على الهديّة ،التي أعطيتها ثم قالت لي كلاماً تريد أن أسمعه أنا فقط |
Benimle geçirdiği zaman için bana teşekkür etti ve bu zor dönemde ona yardımcı olursam bunu asla unutmayacağını söyledi. | Open Subtitles | شكرني لوقتنا سوياً وأخبرني أنَّ علاقتنا ساعدته في مرحلةٍ حرجة وأنّه لن ينساني أبداً أليس ذلك لطيفاً؟ |
Ben Chung'a teşekkür ettim, o da teşekkür ettiğim için bana teşekkür etti. | TED | لذا فإنني شكرت تشانج، وشكرتني على شكري لها. |
Onu hayvanat bahçesine götürdüm. Müdür onu geri getirdiğim için teşekkür etti. | Open Subtitles | اصطحبتها لحديقة الحيوان، فشكرني الحارس على إعادتها |
Nazikliğin için teşekkür etti. | Open Subtitles | إنها تشكرك على لطفك |
The Sun gazetesi - "Fox News" Birleşik Krallık versiyonu gibi - "mantıksal yaklaşımım" için teşekkür etti. | TED | وجريدة "الشمس"، هذه التي بمثابة "فوكس نيوز" في المملكة المتّحدة، شكرتني على "أسلوبي العقلاني" في هذه الشكوى |
Bağış için bana teşekkür etti ve bana retinoblastom üzerindeki çalışmasını anlattı, bu bir tür ölümcül retina kanseri türü, beş yaş altı çocukları etkiliyor ve evet dedi, ve onun laboratuvarını ziyaret etmeye davet edildik. | TED | شكرتني على التبرع، وشرحت لي أنها تدرس ورم الشبكية وهو سرطان قاتل للشبكية يصيب الأطفال في عمر أقل من 5 سنوات وقالت نعم، ودَعتنا لزيارة مختبرها |
Söylediğim için teşekkür etti ve... sen nasılsın? | Open Subtitles | ...شكرتني لمساعدتي و كيف حالك؟ ...شكرتني لمساعدتي و كيف حالك؟ |
O da: "Sizi de korusun." diyerek teşekkür etti. | Open Subtitles | وهي شكرتني وقالت ابقي في رحمة الرب. |
evet,evet.güzeldi,özetti ama iyiydi yardımlarım için bana teşekkür etti. | Open Subtitles | -أجل. محادثة مُقتضبة . شكرتني لأجل مُساعدتي. |
Bana teşekkür etti ama 14 yaşında olduğum göz önüne alınınca barış gücüne katılamadım. | Open Subtitles | لقد شكرني ، وقال لأنني مازلت في الرابعه عشر لا يمكنني ان أنضم الى مباحثات السلام |
Hayır, bana teşekkür etti, binadan dışarı kaçtıktan sonra. | Open Subtitles | ،لا، لقد شكرني ثم شرع في الخروج من المبنى |
Yalnızca çalıştığım zaman için teşekkür etti, şans diledi müsaade istedi, başka açıklama yapmadı. | Open Subtitles | وقد شكرني على وقتي معهم فحسب وتمنى لي الحظ وإعتذر للذهاب، ولا يوجد أيّ تفسير آخر |
Kurt amcaya daha önce böyle teşekkür etti mi? | Open Subtitles | وهل شكرت العم كورت بهذا الشكل من قبل؟ |
(Alkışlar) Sonunda Philadelphia şehri her birine teşekkür etti, hepsine başarılarından ötürü ödül verdi. | TED | (تصفيق) وفي نهاية المطاف شكرت مدينة فيلاديلفيا كل شخص منهم ومنحتهم وسام استحقاق لقاء إنجازهم. |
- Hasta kardeşine teşekkür etti mi? - Hayır. Daha etmedi yani. | Open Subtitles | هل شكرت المريضة أختها؟ |
Benimle birlikte çalışma fırsatı elde ettiği için bana teşekkür etti. | Open Subtitles | فشكرني على... فرصة العمل معًا |
Kız arkadaşım da teşekkür etti. Siz iyi adamsınız, Bay Tyler. | Open Subtitles | صديقتى تشكرك ايضا . |
Ona sonsuza dek onu FBI'dan kurtaracağımı söylediğimde, teşekkür etti. | Open Subtitles | أتعلمين حينما أخبرته أنّني سأتخلص من الفدراليون إلى الأبد، قال شكراً لكِ. |
Sanıkla telefon konuşmanız boyunca, onu koruduğunuz için size teşekkür etti. | Open Subtitles | خلال المكالمة الهاتفية مع المدعى عليها لقد شكرتك لأنك حميتها |
Yargıç bana teşekkür etti. Bir tane daha ver! Dedi ki... | Open Subtitles | .. القضاة شكروني ، أحدهم قال بأني |