Fahişelerle yatan, oral tecavüzcüye ağır gelen şeyler de varmış demek. | Open Subtitles | المغتصب بالفم الذي عاشرَ عاهرات يشعر بالإهانة |
Ona ateş ediyordum. Lastik kostümlü tecavüzcüye. | Open Subtitles | كنت اطلق على المغتصب صاحب ألبدله المطاطيه |
Şu tecavüzcüye dikkat edin bari. | Open Subtitles | أحترسي فقط من المغتصب. |
Bir tecavüzcüye mi görünmeliler? | Open Subtitles | يزورون المُغتصب ؟ |
Yani Jenkins bizi tecavüzcüye yönlendirmedi. | Open Subtitles | لذا،(جانكنز) لم يُرشدنا إلى المُغتصب. |
Yapamazsın! tecavüzcüye benziyorsun. Onu korkutacaksın. | Open Subtitles | لا يمكنك فعل ذلك ، فشكلك يوحي بأنك مغتصب وستصيبها بالذعر |
- Başkana az önce bir tecavüzcüye madalya takmış olabileceğini söylemeye. | Open Subtitles | - لكي تخبر الرئيس أنه قد علق ميدالية للتو على مغتصب |
tecavüzcüye sorabiliriz. | Open Subtitles | . يمكن أن أسأل المغتصب |
Tecavüzcüden katil tecavüzcüye geçiş yaptı. | Open Subtitles | مغتصب متسلسل واصبح قاتل ومغتصب متسلسل |