Kanserden kurtulan, tecavüzden kurtulan, soykırımdan kurtulan, ensest ilişkiden kurtulan. | TED | الشفاء من السرطان أو الاغتصاب أو محرقة أو سفاح القربى |
Efendim, hiç tecavüzden ya da... cinayetten dolayı kör bir adamı tutukladınız mı? | Open Subtitles | سيدي، هل سبق لك أن اعتقلت رجل أعمى تحت تهمة الاغتصاب أو القتل؟ |
Bir aziz olduğunu söylemiyorum, ama bir kadını tecavüzden kurtarmıştı. | Open Subtitles | لا أقول بأنه مقدس ولكنه قام بإنقاذ امرأة من الإغتصاب |
Yapacağın en kötü şey. tecavüzden de kötü. Queen! | Open Subtitles | أسوأ شيء انك يمكن أن تعمل أسوأ من الإغتصاب |
Uyuşturucuya, silahlı saldırı ve soyguna karışmış bir çocuğa tecavüzden hapse girmiş. | Open Subtitles | ولقد عمل فيكتور فى المخدرات, والسرقه بالإكراه والإعتداءات المسلحه, ولقد قضى بعض الوقت فى السجن لمحاولة إغتصاب قاصر |
..barda bir kadına tecavüzden suçlananlar 1 0.000 dolar kefaletle... | Open Subtitles | المتهمين في قضية اغتصاب فتاة في البار اطلق سراحهم بكفالة مقدارها 10000 دولار. |
Evdeki herkesin haneye tecavüzden tutuklanmasını istiyorum. | Open Subtitles | أود أن يعتقل كل من في المنزل بتهمة التعدي على أملاك الغير انهض من أريكتي |
konuşmaya devam ediyoruz. 2012 yılında, Delhi’de hareket hâlindeki bir otobüste toplu tecavüzden sonra tacizin gerçek sebeplerini öğrenmek istedim. | TED | بعد عام 2012، وبعد حادثة الاغتصاب الجماعي في حافلة متنقلة في دلهي، أنا فعلا أردت فهم جذور المعاملة السيئة |
Erkek olsaydı tecavüzden hapiste olurdu. | Open Subtitles | لو كانت رجلا لكانت الآن في السجن بتهمة الاغتصاب |
Suçun tecavüzden sorumsuz davranışa indirilmesi ile ilgili bilgi verilmedi. | Open Subtitles | ولا تفسير اعطية حول تقليل التهمة من الاغتصاب الى اعتداء طائش |
Sanıklar tecavüzden yargılanmıyor. | Open Subtitles | هولاء الرجال ليس هنا بالمحكمة من اجل الاغتصاب |
Bu bir çeşit zihinsel tecavüzdür ve fiziksel tecavüzden daha kötü olabilir. | Open Subtitles | إنها حالة اغتصاب عقلي وهو أقصى وأسوأ من الاغتصاب الجسدي |
Cinayetten olmasa bile sana tecavüzden 8 yıl hapis cezası verebiliriz. | Open Subtitles | ليس القتل إنما الإغتصاب سيدخلك السجن لثمان سنوات |
Fransız polisinin onu tecavüzden suçladığını söylemişiz. | Open Subtitles | لقد قلنا أن الشرطة الفرنسية تتهمة بمحاولة الإغتصاب. |
Çünkü tecavüzden kurtulanlar farklı tepkile verir. | Open Subtitles | لأن الناجيات من الإغتصاب يتصرفون بطرق مختلفة |
Siz gazetecilerin söylediği gibi sadece zorbalık, yamyamlık ve eşcinsel tecavüzden ibaret değil. | Open Subtitles | لقد كانت أجمل أوقات حياتي ليس كذب أنه يوجد إغتصاب جنسي وحشي |
İlk yılında, tecavüzden mahkum olduktan sonra okuldan atılmış. | Open Subtitles | طُرد خلال عامه الدراسي الثالث بعدما تم إتهامه بإرتكاب جريمة إغتصاب |
Selbyville'in 45 km uzağında 5 kez tecavüzden hüküm giymiş. | Open Subtitles | أدين بخمس حالات اغتصاب حصلت على بعد 30 ميلا في سيلبيفيل |
Öyleyse, başımda dırdır etmeyi kes yoksa seni mülke tecavüzden tutuklattırırım. | Open Subtitles | اذا يفضل أن ترحل من هنا او سيقبض عليك بتهمة التعدي على ممتلكات خاصة |
tecavüzden suçlu değildi, ve eminim dışarıda ne düşünmek isterlerse öyle düşünecek insalar var. | Open Subtitles | لم يتم اتهامه بالإغتصاب وأنا متأكدة أن هنالك أشخاصاً سيتعقدون أي شيء يريدون اعتقاده |
Ateşten ya da zehirden, ...tecavüzden ya da kaçırılıp işkence görmekten ya da Patty Hearst gibi beynimin yıkanıp hipnotize edilmekten korkmam. | Open Subtitles | ، أو النار أو السم ، الأغتصاب ، أو الإختطاف أو التعذيب |
Bir dakika! Haneye tecavüzden bahsetmemiştin. | Open Subtitles | انتظري دقيقة، لم تذكري شيئاً عن الإقتحام |
Hepimizin korkuları var. Bende yılanlardan ve tecavüzden korkuyorum. | Open Subtitles | لا بأس، لدينا جميعاً مخاوفنا أنا أخاف من الافاي والاعتداء |
Hırsızlıktan, tecavüzden hükümlüydü. Ama şimdi içkiyi bıraktı ve teoloji okuyor. | Open Subtitles | سرق واغتصب الفتيات لكنه الآن، يتجنب الخمر |
Haneye tecavüzden nezarete düştüğünde seni çıkarmak için. | Open Subtitles | لأنقذك من السجن عندما يتم القبض عليك بتهمة التعدى على ممتلكات الغير |
Zaten aksi taktirde seni tecavüzden tutuklarlar. | Open Subtitles | و إلا سيقومون باعتقالك و اتهامك بالاغتصاب |