| İnsanların hayatlarını tehdit ederek bir inanca zorlamak ne kadar yanlış, anlamıyor musun? | Open Subtitles | ألا تفهمون مدى الخطأ في الإجبار على الإيمان.. بتهديد حياة الناس؟ |
| Suçlu, Busan'da bir motelde ortaya çıktı. Kimliği belirsiz bir şahsı silahla tehdit ederek kaçırdı. | Open Subtitles | لقد ظهر المتهم في أحد الفنادق في مدينة بوسن لقد قام بتهديد و خطف رجل , لم نعرف هويته بعد |
| Başkalarını korumak için öldüler ama sen dostlarımın hayatını tehdit ederek oğullarının uğruna savaştığı şeyi lekeliyorsun. | Open Subtitles | إنهم ماتوا مُدافعين عن غيرهم. لكن بتهديد حياة صديقتي، فأنتَ بذلك تـُدنس ما قاتل أبنائكَ لأجله. |
| Lee Yong Gu'nun ifadesi gerçek değil, onlar şiddet kullanarak, döverek, tehdit ederek düzmece ifade hazırlamışlar. | Open Subtitles | فإن أقوال لي يونغ غوو قد تم تزييفها لقد حققوا معه بعنف وقاموا بتهديده وإجباره ليعترف |
| Ama bu, kocamı tutuklatmakla tehdit ederek bana şantaj yapmanızı mazur kılmaz. | Open Subtitles | ولكن هذا لا يُعطيك العذر لإبتزازي بتهديدك بالقبض على زوجتي |
| Dadının uyum sağlamasını muhtemelen bebekle tehdit ederek sağlamıştır. | Open Subtitles | غالبا يقوم بتهديد الاولاد كوسيلة ليحصل على الخضوع من المربية |
| Silahla tehdit ederek iyilik istemenin hayli kaba bir alışkanlık olduğunu sana söyleyen olmadı mı hiç? | Open Subtitles | هل أخبرك أحد من قبل أنّك تملك عادة وقحة جدّاً في طلب خدمات مصحوبة بتهديد بالسلاح؟ |
| Madalya almış polis memurlarının babanızı tehdit ederek... kariyerlerini ve şöhretlerini tehlikeye atacaklarına... bu jürinin inanacağını mı sanıyorsunuz? | Open Subtitles | هل تتوقع أن تصدق المحكمة أن ضباط الشرطة المرموقين... سيخاطرون بمهنتهم وسمعتهم... بتهديد حياة والدك؟ |
| Madalya almış polis memurlarının babanızı tehdit ederek... kariyerlerini ve şöhretlerini tehlikeye atacaklarına... bu jürinin inanacağını mı sanıyorsunuz? | Open Subtitles | هل تتوقع أن تصدق المحكمة أن ضباط الشرطة المرموقين... سيخاطرون بمهنتهم وسمعتهم... بتهديد حياة والدك؟ |
| Dün gece bir polisi tehdit ederek bize zaman kazandırmasını istedi. | Open Subtitles | بالأمس قام (فيرون) بتهديد احد عناصر الشرطة ليمنحنا الوقت |
| Arkadaşımı tehdit ederek mi? | Open Subtitles | بتهديد صديقي؟ - |
| Oyuncakları ile tehdit ederek mi? | Open Subtitles | بتهديد لعبها؟ |
| - Onu tehdit ederek mi? | Open Subtitles | بتهديد حياته؟ |
| Avukatlarınız onu tehdit ederek O'Neal'in adını afişe etmeye ve konuşma yasağı imzalamaya zorlamışlar. | Open Subtitles | محاميك قامو بتهديده اجبروه على ذكر اسم اونيل |
| Beni tehdit ederek neyi elde etmeyi düşünüyorsun? | Open Subtitles | ماذا تحاول أن تنجز بتهديدك لي؟ |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 