ويكيبيديا

    "tehdit etmek" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تهدد
        
    • تهديدي
        
    • لتهديدكنّ
        
    • تهديدك
        
    • تهديد
        
    • نهددهم
        
    • لتهديدي
        
    • أن تهددني
        
    Eminim ki bir baş komiserin kızını tehdit etmek yasadışıdır avukat bey. Open Subtitles حسنا، وأنا متأكد من أن تهدد ابنة قائد الشرطة ليست قانونية، مستشار.
    Beni böyle tehdit etmek kanunlara aykırı değil mi? Open Subtitles تهديدي بمصدر رزقي هو انتهاك لحقوقي أليس كذلك؟
    - tehdit etmek zorunda bırakma bizi. - Ne diyorsunuz? tehdit etmek? Open Subtitles أوه ، لا ترغمنا على تهديدك ما تقصدين من كلمة نهددك ؟
    Veziri ölümle tehdit etmek ihanete girer ve cezası ölümdür. Open Subtitles تهديد حياة وزير هي تهمة بالخيانة, لا يُعاقبها إلا الموت
    Bizi orada bırakacaklardı, diyor. Onları silahlarıyla tehdit etmek zorunda kalmışlar. Open Subtitles قرروا التخلي عنا فاضطررنا ان نهددهم بالسلاح للمواصلة
    Yani, sanki iş anlaşmamızın risklerini tam olarak anlamamışım gibi bunca yolu beni tehdit etmek için getirmen Hoss, bu düpedüz aşağılamak. Open Subtitles لذا فجلبي كل هذه المسافة لتهديدي كما لو أني لم أفهم بالكامل حصص اتفاقيات عملنا هذه إهانة واطية جداَ
    Cesetlerin gömülü olduğu yerleri de onları kimin gömdüğünü de biliyoruz. Beni tehdit etmek istediğine emin misin? Open Subtitles كلانا يعرف أسرار الأخر، هل أنت متأكد أنك تريد أن تهددني ؟
    Birini tehdit etmek istiyorsan beni tehdit edebilirsin. Open Subtitles تريد أن تهدد شخص ما، يمكنك أن تهددني.
    Birini tehdit etmek istiyorsan beni tehdit edebilirsin. Open Subtitles تريد أن تهدد شخص ما، يمكنك أن تهددني.
    Amanda, Conrad'ı Kaçak Yolcu'yu geri satması için tehdit etmek amacıyla bilgisayarımı çaldı. Open Subtitles اماندا) سرقت حاسوبي) حتى تتمكن من أن (تهدد (كونراد من اجل إرجاع الحانة لهم
    - Şuan beni tehdit etmek istemezsin. Open Subtitles والآن، لا يجدر بك تهديدي ولماذا عليّ هذا؟
    Sarılmayı beni tehdit etmek için kullansan da yine de hoşuma gitti. Open Subtitles ما زلت أعشق الاحتضان حتى لو اعتدت تهديدي
    Beni tehdit etmek onu bulmamı hızlandırmaz. Open Subtitles تهديدي لنْ يجعلنا نجده بوقتٍ أقل
    Seni hapisle tehdit etmek o kadar büyük bir tehdit olmayabilirdi. Open Subtitles وجدنا أن تهديدك بالسجن قد لا يشكل تهديدا ذو قيمة
    Eğer beni tehdit etmek istiyorsan palavradan daha güçlü bir şeyle gelmelisin. Open Subtitles إن كان هذا تهديدك لي، فستحتاجين لشيء أقوى من الهواء الساخن
    ilginç olan şey, özgün olan şey, birini ölümsüzlükle tehdit etmek olacaktır. TED الشيء الجدير بالاهتمام، أن الشيء المبتكر، سيكون تهديد شخص ما بالخلود.
    İncelediğim pek çok hadisede işverenlerin kendilerine direnenleri tehdit etmek ya da ülkeden göndermek için polise başvurmada hiçbir zorluk yaşamadıklarını gördüm. TED في كل الحالات التي درستها، فإن أرباب العمل لا يترددون بالاتصال بالجهات التنفيذية لمحاولة تهديد أو ترحيل عمالهم المهربين المضربين عن العمل
    Korkunun üstesinden gelmenin tek yolu onları cezayla tehdit etmek mi? Open Subtitles نهددهم بالعقاب؟ أهذه هي طريقتك الوحيدة... للتغلُّب على الخوف؟
    Beni tehdit etmek için yarını beklemeniz gerekecek. Open Subtitles عليك أن تنتظر حتى غداً لتهديدي .في المحضر

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد