Uğursuz Çinliler, küçük ve sarı tanrılar, tehdit mektupları... | Open Subtitles | صيني شرير , آلهة صغيرة صفراء و رسائل تهديد |
Dedi ki: "Bir Çinli'den tehdit mektupları alıyorum. | Open Subtitles | و قد قال لي : انني أتلقى رسائل تهديد من رجل صيني |
Sonra da o sana isimsiz tehdit mektupları yollamaya başlayacak sen de polise suç duyurusunda bulunmak zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | حتى يبدأ هو بأرسال رسائل تهديد من مجهول وتضطرين الى أخباره أن مؤخرته في البيباي |
Gratnik, Büyükelçi'ye tehdit mektupları yolluyordu. | Open Subtitles | جراتنيك كان أرسل للسفير بعض رسائل التهديد |
Kendime tehdit mektupları gönderip bir tane de Curtain'ın ofisine koymak çok iyi fikirdi. | Open Subtitles | لقد ظننت ان ارسال رسائل التهديد لنفسى بها لمسة خداع ووضع احداها فى مكتب كيرتن |
Zaten ELM'den tehdit mektupları elinizdeydi. | Open Subtitles | الان, تلقيت رسائل التهديد من المليشيا |
Sürekli tehdit mektupları ve e-mailleri alırım. | Open Subtitles | إنّي أستلم رسائل تهديد خطيّة وإلكترونيّة على الدوام. |
Çünkü şu isimsiz tehdit mektupları gelmeye başlamıştı. | Open Subtitles | بدأ فى تلقى رسائل مجهولة المصدر رسائل تهديد ... |
Ama elimizde hâlâ tehdit mektupları ve Walt var. | Open Subtitles | ولكن لا يزال لدينا (رسائل تهديد و ( والت |
tehdit mektupları yolladın. | Open Subtitles | -وأرسلتِ لها رسائل تهديد . |
Odabana,Hamburg'dafaaliyetgösteren kendisine ait çocuk kliniğinin faaliyetlerine son vereceğini, tehdit mektupları aldığını ve Aryan ırkından çocuklara bir daha elini sürerse başının belaya gireceğini söyledi. | Open Subtitles | فقال أن عيادة الأطفال التى يعمل بها ...( حيث بدأ فى ممارسة الطب فى ( هامبورج ...على وشك أن تقوم بفصله من العمل... و انه قد تلقى رسائل تهديد بأنه أذا وضع يده على أى ( طفل آرى ) فأنه سيكون فى مشكلة كبيره |
Bazı tehdit mektupları alıyordu. | Open Subtitles | كان يتلقى بعض رسائل التهديد |