ويكيبيديا

    "tehditlerden" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • التهديدات
        
    • والتهديدات
        
    • الأخطار
        
    Şu anda; dış tehditlerden uzakta olduğunu düşündüğü bir yerde dinleniyor. Open Subtitles حالياً يقبع في مكان ما يظن أنه بمأمن عن التهديدات الخارجية
    Yakın zamanda göz attığım diğer öykülerde başka tehditlerden bahsetmek için, okyanuslarda risk altındaki türlerin başında gelen hayvanlara değindim. TED ولقد بحثت في قصص أخرى حديثة عن فصيلة الصواري . المعرضة للخطر في المحيط وكوسيلة للتحدث عن التهديدات الأخرى.
    tehditlerden endişelensem evden asla çıkmazdım. Open Subtitles إذا كانت التهديدات تقلقني فلم أكن لأترك المنزل
    tehditlerden endişelensem evden asla çıkmazdım. Open Subtitles إذا كانت التهديدات تقلقني فلم أكن لأترك المنزل
    Onun için kaçtığı borçlardan ve Yuri'den aldığı tehditlerden sonra. Open Subtitles بعد كل شيء الدين أصبح يكبر والتهديدات استمرت من "يوري".. كل شيء من أجلها.
    Yumuşak tehditlerden hoşlanmazsın demek. Open Subtitles اوه ، ألا تحب التهديدات المقنعة ؟ إذا ما رأيك بهذا ؟
    Görebildiğiniz gibi, kirli insan çevremiz için en büyük tehditlerden biridir. Open Subtitles كما ترون التلوث البشري أحد أكبر التهديدات التي تعاني منها البيئة هنا
    "Ergenlik çağında olanların, öğretmenlerine saygılı olmayı öğrenmeleri ya tehditlerden ya da sorun yaşayacağı korkusundandır. Open Subtitles يتعلم المراهقون أن يحترموا معلميهم بسبب التهديدات أو بسبب الخوف من التعرض للمشاكل
    Biliyorsun, ödü kopmuş durumda. Hele o tehditlerden ve araba olayından sonra. Open Subtitles إنها خائفة لدرج الموت، أتعلم بعد التهديدات ونسف السيارة
    Nereye varmak istediğinizi anlamadım ama tehditlerden hiç hoşlanmam. Open Subtitles لا أعرف ما تحاول الوصول إليه، ولكنني لا أحبّ التهديدات. إنّه ليست تهديداً.
    Vali Palin, nükleer Iran en büyük tehditlerden biri. Open Subtitles وأننا بدون أعذار هنا سيادة المحافظة بالين دولة إيران النووية هي أخطر التهديدات لنا
    Jacob'ı güvende tutmanın tek yolu dışarıdaki tehditlerden haberdar etmektir. Open Subtitles والطريقةالوحيدةللحفاظعلى يعقوب آمنة هو لجعله يدرك التهديدات الموجودة هناك.
    Ülkenizi bunun gibi tehditlerden korumak için buraya başvurdunuz. Open Subtitles لقد أنضممت إلى هنا لحماية بلادك من تلك التهديدات
    - İyi. Dilinden düşürmediğin şu boş tehditlerden bıkmıştım. Open Subtitles جيد، سئمت من هذه التهديدات الفارغة التي تستمر بنشرها
    Hollow Sky'ı bütün dış tehditlerden korumada faydalı olabilirsin. Open Subtitles يمكن أن تكون مفيداً في عزل السماء الجوفاء من كل التهديدات الخارجية.
    Tabi eğer çok cahilsen yada tehditlerden çok korktuysan. Open Subtitles طالما أنتِ تُـظهرين عدم المعرفة أو قد تكونين مرعوبة للبدء بالتعامل مع التهديدات
    Pantanal'da çalışmak çok heyecan vericiydi, çünkü alanda büyük, sağlıklı tapir popülasyonları bulduk ve tapirleri tehditlerden oldukça uzak olan, bulabileceğimiz en doğal koşullarda çalışma imkânı bulduk. TED والعمل في البانتانال كان منعشا لأقصى درجة لأننا وجدنا تجمعات كبيرة من حيوانات التابير السليمة صحيا في هذه المنطقة وكنا قادرين على دراسة التابير في أفضل الظروف الطبيعية، خالية من التهديدات.
    Bu ciddi tehditlerden her sabah alıyorum. Open Subtitles انا احصل على مثل هذه التهديدات كل صباح
    Etrafını saran bilim adamları ve araştırmacılar dünyayı esrarengiz ve doğaüstü tehditlerden koruyan bir kurum olan Open Subtitles العلماء والباحثون الذين اجتمعوا حول الفتى أصبحوا مكتب للبحث والدفاع للخوارق وهي منظمة دولية تحمي العالم من التهديدات الغامضة والظواهر الخارقة
    ... Rowe'un kim olduğunu biliyor Curran, ona tüm ödünç paralardan ve tehditlerden bahsetmişti. Open Subtitles بأنها تعرف من هو (رو)، بأن (كورن) قال لها كل شيء عن القروض والتهديدات.
    İklim değişikliği, sadece kuraklık da değil ama deniz seviyesinin de yükselmesi, büyük ihtimalle şehirlerin karşı karşıya kaldığı en ciddi tehditlerden biri. TED الآن، تغير المناخ ليس فقط الجفاف، ولكن أيضًا ارتفاع مستوى البحر هو ربما أعظم الأخطار الموجودة التي تواجه المدن.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد