Patty'nin yeni bayan arkadaşının gezici kitapçısının ön açılışında tek benim eşim yoktu. | Open Subtitles | لقد كنت الوحيدة من غير رفيق في حفل افتتاح مكتبة"اصدقاء السيدة الجديدة" |
Buna bir tek benim erişimim vardı. | Open Subtitles | كنت الوحيدة التي يمكنني الوصول إليه. |
Ama haklı olan bir tek benim çünkü bence ikiniz de delisiniz. | Open Subtitles | انا الوحيد الذي على حق لأنني أظن أنكما الاثنان مجنونان |
Bu çok saçma! Altıncı hissi olan tek benim. | Open Subtitles | انا الوحيد هنا الذي لديه الحاسة السادسة |
Garip bir şekilde bunu bir tek benim anlayabileceğimi biliyordu. | Open Subtitles | وبطريقة غريبة، كانت تعرف أني الوحيدة التي من ستتفهّم |
Garip bir şekilde bunu bir tek benim anlayabileceğimi biliyordu. | Open Subtitles | وبطريقة غريبة، كانت تعرف أني الوحيدة التي من ستتفهم |
- Sana göre ailede o yeteneği olan bir tek benim. | Open Subtitles | - ... بالمطابقة معك انا كنت الوحيدة التي من العائلة بتلك الهدية |
Sağ kalan bir tek benim sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أنّني كنت الوحيدة |
Bir tek benim sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أنني كنت الوحيدة |
- Mayfield'a bir şey alan tek benim. | Open Subtitles | انا الوحيد الذي يجلب لـــ "مايفيلد" شيئاً |
Burada kıçı açık yatan bir tek benim. | Open Subtitles | انا الوحيد بمؤخرة خارج ملابسه |
Takıma tek benim girmek istediğimi düşünmeye başladım. | Open Subtitles | بدأت بالتفكير أني الوحيدة التي تريد أن تمثل الفريق |
Olayları "hoş bir berraklık"la göremeyen bir tek benim galiba. | Open Subtitles | أعتقد أني الوحيدة بينكم التي لا ترى الأمور ببسـاطة |