Tek bildiğim şu ki; ben, bütün ülkedeki en önemli ikinci seçim bölgesi olan, lanet olası New York'un, lanet olası Belediye Başkanıyım. | Open Subtitles | كل ما أعرفه هو أني العمدة اللعين لمدينة نيويورك اللعينة ثاني أهم مكتب انتخابي في البلاد بأكملها |
Tek bildiğim şu, o deli değil, saplantılı. | Open Subtitles | كل ما أعرفه هو أنه ليس مجنوناً، بل مهووساً. |
- Şey, Tek bildiğim şu anda daha iyi bir dava oluşturmaya çalışıyorum, ve Eddie eğer öğrenci arkdaşlarından birine yardım ettiyse tehlikeli bir problemi olan, o zaman... | Open Subtitles | - حسنا، كل ما أعرفه هو أن واني اسعى الى بناء قضية أفضل الآن، وإذا إدي كان يساعد واحد من زملائه الطلاب |
Tek bildiğim şu, ben bir oyuncuyum. | Open Subtitles | كل ما أعرفه هو أنني ممثل |
Tek bildiğim şu, patron beni bu adrese gönderdi ve dedi ki, "Sloe" - bu o. "Elvis" - bu da ben. | Open Subtitles | يا ابن السافلة كل ما أعرفه هو أن الرئيس قد أعطاني هذا العنوان و قال يا (سلو) |