Benim görüşüme göre, adına üzgünüm ama bir adamın ruh ikizi olabilecek sadece tek bir kadın vardır. | Open Subtitles | لأنني أعتقد ولسوء حظك بأن هناك امرأة واحدة فقط لكل واحد منا. |
Sonuç olarak, hayatımda gerçekten galaya değer tek bir kadın var. | Open Subtitles | خلاصة، هنالك امرأة واحدة في حياتي جديرة حقاً بافتتاحية |
12 gezegende benimle ilgilenen tek bir kadın bile yok. | Open Subtitles | اثنا عشر الكواكب وليس امرأة واحدة يهتم بي. |
Fakat sevdiğim tek bir kadın var, o da sensin. | Open Subtitles | ولكن هناك امرأة واحدة فقط التي أحبها، وهذه هي أنتِ ولا.. |
Güzellik, beyin, banka dengesi - tek bir kadın! | Open Subtitles | الجمال، العقل حساب فى البنك .. كله فى إمرأة واحدة |
Henüz 25 yaşında olmasına rağmen hayatının geri kalanında sadece tek bir kadın ile seks yapmakta sıkıntı görmeyen dostumuz Nate'in şerefine içelim. | Open Subtitles | الى صديقنا العزيز نيت في عمره الخامس والعشرين قرر ان يكون موافق على ان يضاجع امرأة واحدة |
Geriye tek bir kadın kaldı o da Los Angeles'ta. | Open Subtitles | تبقت امرأة واحدة فقط وهي متواجدة في لوس أنجلس |
Neden Etiyop'yadan kaçırılmış tek bir kadın duymadık? | Open Subtitles | لماذا لم نسمع أبدا عن امرأة واحدة اختطفت |
Aynı anda İran'da, Abololo - tabii ki lakabı -, tek bir kadın yüzü yapıştırarak, hükümete karşı isyanını gösterdi. | TED | في إيران, في الوقت نفسه أبولولو -- بالطبع هو اسم مستعار -- ألصق وجه امرأة واحدة لإظهار مقاومته للحكومة. |
12 gezegende benimle ilgilenen tek bir kadın bile yok. | Open Subtitles | لا توجد امرأة واحدة مهتمة بي في الكواكب الاثنا عشر -أنا.. |
# Dr. Luther, kişiliği oturmuş tek bir kadın elde etmeye uğraşırken... #...şimdi, bu çabasını çıkmaza sokan, deyim yerindeyse hepsi de ayrı ayrı... #...kendi yaşamlarını sürdüren, üç yetersiz kişilikle karşı karşıya kalmıştı. | Open Subtitles | و إذن الآن ، كان أمام دكتور "لوثر " ثلاث شخصيات غير كافية لتعقيد و إرباك بحثه فى التوصل إلى امرأة واحدة كاملة و مستقرة كل منهم مستمرة فى أن تحيا حياتها المستقلة |
tek bir kadın Otwani gibi güçlü ve kötü birine karşı ne yapabilir. | Open Subtitles | ماذا تقدر أن تفعل امرأة واحدة ضد رجل بقوة وشر (عطواني) ؟ |
tek bir kadın. | Open Subtitles | ماهي الا امرأة واحدة |
Candaceciğim, teklifin için çok teşekkür ederim ama şu an görmek için sabırsızlandığım tek bir kadın var. | Open Subtitles | إنني أقدر عرضك هذا يا (كانداس) ولكن هناك امرأة واحدة فقط هي من أهتم لرؤيتها في الوقت الحالي |
Çünkü tek bir kadın Batman gelene kadar seni defetmeyi başardı. | Open Subtitles | لأن امرأة واحدة نجحت في قتالكم حتى وصل (باتمان). |
- Benim ilgilendiğim tek bir kadın var. | Open Subtitles | هناك امرأة واحدة أنا معجب بها |
(Tezahüratlar) (Alkış) İyi haber ise son yüzyılda değişmeyen bir şey var: Kadınların dirençliliği ve daha iyi bir hayat inşa etme çabası, sadece kendimiz için değil, gelecek nesiller için de. Çünkü ben, kızının kendisinden daha az hak ve fırsatı olmasını isteyecek tek bir kadın düşünemiyorum. | TED | (هتاف) (تصفيق) الأخبار السارة هي أن شيئًا وحيدًا بقي ثابتًا في القرن الماضي هو صمود النساء والتزامهن ببناء حياة أفضل ليست لهن فحسب، إنما للأجيال القادمة، لأني لا أعتقد أن هناك امرأة واحدة تريد لابنتها أن تحظى بحقوق أو فرص أقل مما حصلت عليه هي. |
Benim birlikte olmak istediğim tek bir kadın var. | Open Subtitles | لكن هناك إمرأة واحدة أريد أن أكون معها |
- Onca sene boyunca tek bir kadın mı? | Open Subtitles | إمرأة واحدة طوال تلك السنوات؟ أجل |