Bunu biliyor olmalısınız. İşlediği suçlardan sorumlu olan tek kişinin ben olmadığımı biliyorlar. | Open Subtitles | يعرفون أنني لست الوحيدة المسؤولة عن جرائمي |
Ve evliliğimizde, yalan söyleyen tek kişinin ben olmadığını da biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أيضاً أنني لست الوحيدة التي كذبت في هذا الزواج |
Doğrusu, sorunları olan tek kişinin ben olmadığımı öğrendiğim için mutluydum. | Open Subtitles | .. بأمانة، كنت سعيدة بأن أعرف بأنني لست الوحيدة التي تعاني من مشاكل |
Güvendiği tek kişinin ben olduğumu... BEN ... o diğer bütün herkesle yatarken. | Open Subtitles | كيف أنني كنت الوحيد الذي تخبره بما داخلها و تثق به |
Güvendiği tek kişinin ben olduğumu... BEN ...o diğer bütün herkesle yatarken. | Open Subtitles | كيف أنني كنت الوحيد الذي تخبره بما داخلها و تثق به |
Güvenebileceği tek kişinin ben olduğumu söylemişti. | Open Subtitles | قالت أنني الشخص الوحيد الذي يمكن ان تثق به |
Bütün dünyada hakkında doğru haber yapılan tek kişinin ben olduğumu söyledi. | Open Subtitles | قالت لي ، يبدو أنني الشخص الوحيد في العالم كله الذي تود الصحافة تفجيره |
Büyüyü yapan tek kişinin ben olduğumdan emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | اريد ان أتأكد من انني الوحيدة التي ستقوم بالتعويذة |
Birlikte olmak istediğin tek kişinin ben olduğuma emin misin? | Open Subtitles | ...هل انتَ متأكد انني الوحيدة التي تُريد ان تكون معها؟ |
Pau'dan gelen tek kişinin ben olmadığıma eminim. | Open Subtitles | لست الوحيدة القادمة من "بو"! بكل تأكيد! |
Ona son verebilecek tek kişinin ben olduğumdu. | Open Subtitles | كنت الوحيد الذي باستطاعته إنهاء الحرب |
Ona son verebilecek tek kişinin ben olduğumdu. | Open Subtitles | كنت الوحيد الذي باستطاعته إنهاء الحرب |
Eğer bütün bunlar için bir sebep varsa profesyonel bir sebep söyleyebileceğin tek kişinin ben olduğumu biliyorsun. | Open Subtitles | إذا كان ثمة سبب وراء كل هذا سبب مهني تعلم أنني الشخص الوحيد الذي يمكنك إخباره |
O cehennemin dibinde sana yardım eden tek kişinin ben olduğumu unuttun mu? | Open Subtitles | أنني الشخص الوحيد الذي فعل أى شيء لكِ بحفرة الجحيم تلك ؟ |