Onu tek parça halinde ve konuşabilecek şekilde mahkemeye getir. | Open Subtitles | فقط أحضريه إلى قاعة المحكمة قطعة واحدة وقادراً على الكلام |
En azından bu et torbasını tek parça halinde tutmayı başarabildim. | Open Subtitles | على الأقل تمكنت من الحفاظ على كُتلة اللحم تلك قطعة واحدة |
Ama önce onu eve tek parça halinde getirmek zorundayız. | Open Subtitles | حسناً ؟ ولكن يجب أن نصلها إلي المنزل كقطعة واحدة |
Beyler, ortağımı tek parça halinde getirdiğiniz için size sonsuz saygı duyuyorum. | Open Subtitles | أيها السادة، رجاء إعلموا أني ممتن جدا لجلب شريكتي سالمة الى البيت |
Ve buradan tek parça halinde kurtulursak Daniel'ı bir temiz dövmemi hatırlatın. | Open Subtitles | و لو خرجنا من هنا سالمين ذكرينى أن أضرب دانيال بشدة |
Sence onu tek parça halinde görmek istemem yanlış mı? | Open Subtitles | .. هل تعتقدين أنني أخطئ عندما أريده يظل سليماً ؟ |
Oradan tek parça halinde döndüğünde bıçağın uğur getirdiğine inanmış. | Open Subtitles | ولمّا عاد سالماً إعتبر هذه السكين جالبة للفأل الحسن |
Japonya'ya tek parça halinde ya da parça parça gidersin. | Open Subtitles | يمكننا ان تذهب الى اليابان بقطعة واحدة او بعدة قطع |
İkinizin de tek parça halinde dönmenizi istiyorum. | Open Subtitles | أريد منكما كلاكما أن تعودوا قطعة واحده |
Müdür seni rodeodan geri tek parça halinde istiyor. | Open Subtitles | لأن واردن يريدك قطعة واحدة بعد نهاية المنافسة |
Bunu çok sıkı tut birtanem ve tek parça halinde kal. | Open Subtitles | الآن، أمسكى هذه بشدة وأنتى ستبقى قطعة واحدة |
"tek parça halinde" asla pazarlıkta yoktu. | Open Subtitles | و لكن قطعة واحدة لم تكن ابدا من ضمن الاتفاق |
Ve şanslı isek, buradan tek parça halinde çıkmayı başarırız. | Open Subtitles | و إذا كنّا محظوظين جداً ربما نخرج من هذا قطعة واحدة |
Ancak ilk olarak buradan tek parça halinde çıkmamız gerek. | Open Subtitles | لكن علينا أن نخرج بأنفسنا من هنا أولاً، كقطعة واحدة |
Belki de bundan tek parça halinde kurtulabiliriz. | Open Subtitles | ربما نستطيع الخروج من هذا الأمر كقطعة واحدة |
Fakat bu başarıya rağmen, takım radyo kontrollü akbabalarını tek parça halinde indirememekten korkuyor. | Open Subtitles | ولكن ، على الرغم من النجاح يخشى الفريق انه لن يستطيع استرجاع النسر الموجه لاسلكيا مرة أخرى كقطعة واحدة. |
Sana bir kez kiralayınca muhtemelen tek parça halinde geri alamayacağımı tahmin etmem gerekirdi. | Open Subtitles | حرى بي أن أعرف أنّه حالما أعرتها لك، كانت لتكون الإحتمالت بأنّي لنْ أستردها سالمة. |
Eğer işbirliği yaparsanız karınızı tek parça halinde alabileceğinizi yazmışlar. | Open Subtitles | تقول بأنك ستستعيدها سالمة إذا تعاونت |
Güzel. Böyle devam edin. Buraya tek parça halinde dönmelerini istiyorum. | Open Subtitles | جيد، حافظا عليهما في هذا الوضع، أريدهما أن يعودا إلى هنا سالمين |
Ve kanal 5'den olan bu güzel insanların hikayeleriyle birlikte tek parça halinde evlerine döndüklerinden emin olalım, anlaşıldı mı? | Open Subtitles | ولنتأكد ان اولائك الاشخاص الجيدين من القناة الخامسة يعودون سالمين مع قصصهم حسنا |
Bekle. Şu şeyi tek parça halinde bırakmayacağım. | Open Subtitles | إنتظري لحظة أنا لا أريد أن . أترك هذا الشيء سليماً |
Tanrı yardımcın olsun. tek parça halinde dönersen, emin ol ki... | Open Subtitles | باركك الله, إن عدت سالماً فابحث عني |
tek parça halinde buradan çıkmak istiyorum, hepsi bu. | Open Subtitles | اردت فقط ان اخرج من هنا بقطعة واحدة, هذا كل شيء. |
En azından tek parça halinde. | Open Subtitles | على الأقل ليس قطعة واحده |
Ama bu işten tek parça halinde çıkmanı umuyorum. Affedersiniz. | Open Subtitles | ولكن اتمنى ان تخرج منها سليما عذرا |
Ev artık tek parça halinde değil. Baktığım en son kutudaydı. | Open Subtitles | البيت لم يكن مرتباً لقد كانت في آخر صندوق بحثتٌ فيه |
Bir anlamı varsa eğer, Aurora'nın düşüncesiz eylemleri beni dehşet içinde bıraktı ...ama seni temin ederim ...eğer buradan tek parça halinde çıkarsam ...Cami'ye hiçbir şey olmayacak. | Open Subtitles | لعلمك، روّعتني الأفعال الطائشة لـ (أورورا) لكنّي أؤكد لك أن (كامي) ستكون بخير إن سُمح لي بالمغادرة من هنا سليم الرأس. |