ويكيبيديا

    "tek seçenek" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • خيارنا الوحيد
        
    • الخيار الوحيد
        
    • خيار واحد
        
    • البديل الوحيد
        
    • هو الإحتمال
        
    • الحل الوحيد
        
    • الإختيار الوحيد
        
    • خياري الوحيد
        
    • حل واحد
        
    Biliyorum berbat durumdayız, ama elimizdeki tek seçenek de bu gibi. Open Subtitles وأعلم بأننا نمزح، لكنه الآن سيصبح خيارنا الوحيد
    Bu da elimizdeki tek seçenek Oda'nın etrafındaki bölgeyi... bir kaç güvenlik muhafızıyla koruyabileceğiz demek. Open Subtitles خيارنا الوحيد هو حراسة القاعة و إحاطتها بحراس الأمن.
    Bu yüzden tek seçenek nükleer enerjiydi. TED لذا، كانت الطاقة النووية هي الخيار الوحيد
    Sol yakada bekleyen iki aslan olduğu için tek seçenek iki antilopun geçmesi. TED حسناً، بما أنه يوجد أسدان بالانتظار في الضفة اليسرى الخيار الوحيد سيكون بعبور اثنان من الحيوانات البرية
    Tanrım, en azından tek seçenek kaldı. Buradan sağ çıkabiliriz. Open Subtitles على الأقل، يتبقى خيار واحد ربما سنخرج من هنا أحياء
    Teğmen, şunu anlamalısın ki böyle bir Polonya'da... sana kalan tek seçenek mücadele etmektir. Open Subtitles عليك أن تدرك أن لك ولآلاف الناس من أمثالك هناك خيار واحد فقط :
    Bu evde geri kalan tek seçenek... saf ve yaşlı bir kadının çene çalması, ki o da bir o kadar kötü. Open Subtitles -فى هذا البيت ، ان البديل الوحيد هو ثرثرة سيدة عجوز ضيقة الأفق -و الذى له نفس الوقع
    Biraz ugrasiya ihtiyaci olan bir uçak elimizdeki tek seçenek olabilir. Open Subtitles طائرة تحتاج بعض الاصلاحات ربما تكون خيارنا الوحيد هنا
    Kuralları biliyorsunuz. tek seçenek o olmadığı sürece korumaları veya polisleri vurmayız. Open Subtitles تعرفون القوانين، لا نطلق على الحراس أو الشرطيين إلا عندما يكون خيارنا الوحيد.
    Bu da İskoç muhafızları tek seçenek olarak bırakıyor. Open Subtitles ذلك يترك لنا الجنود الاسكتلنديين كـ خيارنا الوحيد
    Bizim vaktimiz yok ve sen elimizdeki tek seçenek olduğun için mi? Open Subtitles لإن الوقت ينفذ منا وأنتِ خيارنا الوحيد ؟
    Bu yüzden bizim için tek seçenek buydu. TED لذلك كان الـفِـرار خيارنا الوحيد.
    Üst sağa bir nozul yerleştirdikten sonra çalışma şansı olan diğer tek seçenek alt soldur. TED بحال ثبتَّم أنبوب سحب في مفترق أعلى اليمين الخيار الوحيد المتبقي الذي لديه فرصة للعمل هو أدنى اليسار.
    Bazen özel bağlılıklar talep eden dinler ve uluslar var, fakat tek seçenek bu değil. TED لديك الديانات، ولديك الأمم التي تتطلب في بعض الأحيان الولاء الحصري. ولكن هذا ليس الخيار الوحيد.
    Bu noktada geriye kalan tek seçenek enfeksiyonun yayılmasını önlemek için bacağı ameliyatla kesip almak. TED إذن في هذه المرحلة، عادةً، الخيار الوحيد المتبقي هو بتر الساق لمنع الالتهاب من الانتشار أكثر.
    o zaman bu durumda tek seçenek var. Open Subtitles في تلك الحالة لم يعد لدينا إلا خيار واحد
    Pekâlâ bu bize tek seçenek bırakıyor. Bütün sistemleri kapatmalıyız. Open Subtitles بقي أمامنا خيار واحد إيقاف مؤقت شامل للأنظمة
    "Doğruluğu ispatlanabilir" ise yapılan davranışın tek seçenek olması demektir. Open Subtitles المبرر يعني أن الحدث كان البديل الوحيد
    O halde tek seçenek insan hatası. Open Subtitles الخطأ البشري هو الإحتمال الآخر...
    Hedge'in yakıt göstergesi boş olduğu için Etik'i karşıya uçuramayacak, yani tek seçenek bir köprü yapmak. TED لأن خزان الوقود الخاص بهيدج فارغ لا يمكنه أن يطير بإيثيك للعبور، إذًا الحل الوحيد هو صنع جسر للعبور.
    tek seçenek hasarı azaltmak. Open Subtitles الإختيار الوحيد هو الحد من الضرر
    "...bana sırtlarını dönmüşlerdi. "Geriye kalan tek seçenek tarafsız bir gözlemci bulup... Open Subtitles "كان خياري الوحيد إيجاد مراقب نزيه ليقصّ حكايتي
    O nedenle aslında tek seçenek var. Open Subtitles من أسوا ما يمكن ايجاده لذا يوجد حل واحد

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد