Küme başağrısı için geriye onaylanmış tek tedavi kalıyor: beyin ameliyatı. | Open Subtitles | العلاج الوحيد الموافق عليه للصداع العنقودي هو جراحة المخ |
tek tedavi yöntemi, kontrollü olarak DC-2'nin kendisinin uygulanması. | Open Subtitles | العلاج الوحيد هو التعرض المستمر لهذا الغاز دى سى 2 |
Ama sara hastalığı için tek tedavi, ilaç alımı. | Open Subtitles | لكن من اجل مرض الصرع العلاج الوحيد له هو الطب |
tek tedavi, Atrian kanıyla karıştırılmış, taze koparılmış kara cyper yaprağıdır. | Open Subtitles | العلاج الوحيد هو سايبر اسود مقطوعٌ حديثاً ومخلوطةٌ مع دم أحد الأتريين |
Biraz işe yarama ihtimali olan tek tedavi elektroliz yolu ile pıhtılaştırma. | Open Subtitles | العلاج الوحيد الذي بدا واعد التجلط عن طريق التحليل الكهربائي |
Kalan tek tedavi o savaş gemisinde. | Open Subtitles | إن العلاج الوحيد الذي تبقى هو يجلس على أن سفينة تابعة للبحرية. |
İhtiyacım olan tek tedavi Williams'ların çocuğunu bulmak. Ama teklifin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | العلاج الوحيد الذي أحتاجه هو العثور على الفتى " ويليامز " لكن شكراً على العرض |
tek tedavi yöntemi, kontrollü olarak DC-2'nin kendisinin uygulanması. | Open Subtitles | العلاج الوحيد هو التعرض للغاز دي سي - 2 نفسه |
Onlar için tek tedavi yöntemi, ölüm. | Open Subtitles | العلاج الوحيد بالنسبة لهم هو الموت. |
- tek tedavi ölümdür. | Open Subtitles | -الموت هو العلاج الوحيد -المضاعف ؟ |
- tek tedavi ölümdür. - İkincisi? | Open Subtitles | -الموت هو العلاج الوحيد |
- Bu var olan tek tedavi! | Open Subtitles | هو العلاج الوحيد! |