Aileni, dostlarını, Roma'nın en soylu insanlarını tek tek katlettiğini gördüm. | Open Subtitles | قتلت أسرتك واحداً تلو الآخر أصدقائك ، و أنبل الرجال في روما |
Koyu renk bir tişört ve koyu renk bir pantalon. Dışarıdaki polisler bütün müşterileri dışarı çıkarıp tek tek bakmak istiyor. | Open Subtitles | سنقوم بالتفتيش وتدقيقهم واحداً تلو الآخر |
Şimdi bunların hepsi üzerinden tek tek gideceğim, sadece geçtiğimiz birkaç yıl içersinde ne yaptığımız hakkında bazı örnekler vereceğim. | TED | ساتحدث عنهم الان واحد تلو الآخر ساعطي بعض الامثلة فقط لما يجب علينا القيام به في السنوات القليلة القادمة |
- Hepsini aynı anda kontrol edemiyorum. - O zaman tek tek kapat. | Open Subtitles | لا أستطيع السيطرة عليهم جميعا في آن واحد اذن أغلق واحدا تلو الآخر |
20 dakika içerisinde organların kendilerini tek tek devre dışı bırakacak. | Open Subtitles | خلال مايقارب عشرين دقيقة اعضائك ستوقف عن العمل الواحد تلو الآخر |
Hepsini tek tek kürsüye çağırabiliriz, Sayın Yargıç. | Open Subtitles | يمكننا أن نحضرهم هنا واحداً واحداً سيدي القاضي |
Şimdi, olacaklar aynen şöyle önce parmaklarını kıracağım tek tek ve boğum boğum. | Open Subtitles | إليكِ كيفية سير العمل... أولًا سأكسر أصابعك واحدًا تلو الآخر ومفصلًا تلو مفصل |
Aptallar tek tek geliyorlar. | Open Subtitles | الحمـقـى يستمرون في الإتيان واحداً تلو الآخر |
Ama ormanın içinde koşup durarak tek tek yakalanmaktan daha iyi bir şans olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم بأنها فرصة أفضل مما لدينا الجري في أنحاء تلك الغابة والقضاء علينا واحداً تلو الآخر |
Yüzündeki tebessümle birlikte işini bitirmişti sonra da bebeklerin hepsine tek tek irinle dolu birer kokuşmuş, bataklık suyu şişesi vermişti. | Open Subtitles | بعد أن أكتمل عمل هنا أعطى الأطفال واحداً تلو الآخر زجاجات عصير مستنقع نتن |
Gücün koridorlarından çok çok altta, yeryüzünde yaşananlar sıradan vatandaşların başına gelir, tek tek. | TED | ما يحدث على مستوى الأرض، بعيداً عن قاعات السلطة، يحدث لمواطنين عاديين واحد تلو الآخر. |
Lütfen tek tek anlatın. Ne istiyorsunuz? | Open Subtitles | أرجوكم تحدثوا واحد تلو الآخر ما الذي تريده؟ |
Bütün güvenlik önlemlerine rağmen tek tek bütün iş arkadaşlarımın uzuvları gövdelerinden ayrılmıştı. | Open Subtitles | واحدا تلو الآخر وبالرغم من كل الحماية كان كل زملائي حرفيا يتمزقون إلى أشلاء بم؟ |
Gruplar halinde ya da tek tek gelirler. | Open Subtitles | على شكل مجموعات صغيرة. أو واحدا تلو الآخر |
Ben sonra bu pezevenklerin listesini yaptım ve bunları tek tek öldürmeye başladım. | Open Subtitles | بعد ذلك قمت بعمل قائمة بأسماء هؤلاء القوادين وبدأت بقتلهم الواحد تلو الآخر |
Ya da daha akıllıca davranabiliriz ormanın içinde saklanır ve işlerini tek tek bitiririz. | Open Subtitles | أو بإمكاننا ان نكون اذكى، نختبأ في الغابة، ونوقع بهم واحداً واحداً |
Sonra da ileri karakollara tek tek girip, bu işi bitiririz. | Open Subtitles | ونغير على المخافر الأماميّة واحدًا تلو الآخر حتّى نقطع دابرهم. |
Çirkin pislikler tek tek gelemiyor. | Open Subtitles | يا لكم من جبناءَ تخشونَ مواجهاتي فرداً فرداً |
'Çünkü Almanlar hepsini tek tek alıyorlar. | Open Subtitles | لأن الألمان يمكن ان ياخذوهم واحد تلو الاخر |
Bunun diğer anlamı; sistemin tek tek parçalarının karmaşıklığına boş verebilirsiniz. | TED | وكل هذا يعني كذلك أن بإمكانك تجاهل الأجزاء الفردية للنظام، ومدى تعقيدها. |
Bunları, mercanları yerleşmeye ve tutunmaya ikna eden bakteriler açısından tek tek inceledim. | TED | ودرستها الواحدة تلو الأخرى باحثةً عن الجراثيم التي تقنع المرجان بالاستقرار والتثبت. |
Ama yanılgımız şu ki, her birini tek tek çözülecek sorunlar olarak görüyoruz. | TED | لكننا نرى، بطريقة خاطئة، كل واحد من هذه المشاكل كمشاكل فردية ينبغي حلها. |
Yetkililer, iki saati aşkın bir süre Delta 1989'u aradı ve yolcular tek tek sorgulandı. | Open Subtitles | فتشت السلطات دلتا 1989 لأكثر من ساعتين و أستجوب المسافرين بشكل منفرد |
O halde, oyun süresinde sembol hangi tankın önce ateşlendiğine tek tek bakıyor. | Open Subtitles | اللعبة تقوم بالأستجابة فقط لشخص في وقت واحد |
Silahı verin yoksa kadın köleler acı çekecek. Siz itaat edene dek, tek tek. | Open Subtitles | اعطوني السلاح وإلا ستعاني الفتيات واحدة تلو الآخرى حتى تعطوني السيف |
Ayrıca peluş oyuncaklarının isimlerini tek tek biliyorum. | Open Subtitles | وأنا أعرف أسماء كل واحد واحد من له الحيوانات المحنطة. |