Babamı tekerlekli sandalyesi ile birlikte asansör boşluğuna attım. | Open Subtitles | لقد ضغطت على كرسي متحرك والدي أسفل إلى المصعد، معه لا يزال في ذلك. |
Bacak ortezi ve tekerlekli sandalyesi vardı. | Open Subtitles | كانت تلبس مقومًا للأسنان،و كرسي متحرك |
Dur bir dakika, ergenlerin tekerlekli sandalyesi olmaz! | Open Subtitles | انتظر لحظة المراهقين لا يملكون كرسي متحرك! |
Öyle zengin ve yakışıklı ki tekerlekli sandalyesi farkedilmiyor. | Open Subtitles | لدرجة أنك قد لا تلاحظ وجود الكرسي المتحرك. |
tekerlekli sandalyesi olmasaydı onun hiç farkına bile varmayabilirdiniz. | Open Subtitles | لن تلاحظه عدى عن الكرسي المتحرك |
tekerlekli sandalyesi sığabilsin diye öyle. | Open Subtitles | ذلك كي يلائم الكرسي المتحرك |
Ne tekerlekli sandalyesi? | Open Subtitles | اي كرسي متحرك ؟ |
Sonrasında düşündüm ki, "Tekerlekli sandalyeyle scuba dalışını biraraya getirirsem ne olur?" (Alkışlar ve Kahkahalar) Ve bunun sonucunda ortaya çıkan denizaltı tekerlekli sandalyesi beni son 7 yılda hayatımda yaptığım en eğlenceli yolculuğa çıkardı. | TED | ولذلك تساءلت "ماذا يمكن أن يحدث لو جمعت الاثنين معا؟ " (ضحك) (تصفيق) وقد نتج عن ذلك الكرسي المتحرك تحت الماء أخذني في أكثر الرحلات متعة على مدى السنوات السبع الماضية |