| Bilirsin, tekilanın etkisi, lise yılları nostaljisi her neyse, ama her şey çift taraflıydı. | Open Subtitles | تعلم ، يجب لوم التكيلا وحنين الثانوية أياً كان ، لقد كان شيئاً تبادلياً |
| Bu tekilanın bu denli iyi olmasının sebebi kulağa bayat gelse bile sevgi ile yapılıyor olması. | Open Subtitles | هذه التكيلا أصلية، رغم أنه يبدو سخيف، إلا أنها مصنوعة عن حب |
| Ben... Sanırım tekilanın beni biraz sersemlettiğini düşünüyorsun. | Open Subtitles | أعتقد أن شراب التكيلا قد أصابني بالدوار |
| Bu arada moron, tekilanın içinde solucan olmaz. | Open Subtitles | ، بكل الأحوال أيها الأبله . لا يوجد ديدان في التيكيلا |
| Sence tekilanın yanında bir de kozmik ironi mi söylüyor? | Open Subtitles | أتعتقدينَ بأنَّها طلبتْ مشروبَ "التاكيلا" ذاكـَ سخريةً منها على القدر؟ |
| Nora Dominguez şu anda tekilanın dibinde. | Open Subtitles | نورا دومينغيز في الجزء السفلي من السيد تيكيلا |
| Sanırım tekilanın beni biraz sersemlettiğini düşünüyorsun. | Open Subtitles | أعتقد أن شراب التكيلا قد أصابني بالدوار |
| Evet, bu da tekilanın söyleyeceği bir şeye benziyor. | Open Subtitles | نعم، هذا يبدو كشيء تقوله التكيلا |
| Bardaklarınızı kapın. tekilanın dibine vuracağız! | Open Subtitles | أحضروا بعض الاكواب أنه وقت (التكيلا) |
| İyi bir tekilanın kokusunu her zaman almışsındır. | Open Subtitles | أنت جيّد باختيار مشروب التيكيلا المميزة. |
| Hey, tekilanın tadı bir garip, öyle değil mi? | Open Subtitles | اسمعا، مذاق هذه التيكيلا كان غريباً، صحيح؟ |
| İçtiğin yarım şişe tekilanın onu dezenfekte ettiğini düşünebilirsin. | Open Subtitles | "ظننتِ بأن نصف قنينةٍ من شراب "التاكيلا ستجعلكِ طاهره |
| Şu tekilanın tadına hiç varamadım. | Open Subtitles | لم أستطعم أبداً بمشروب تيكيلا يصعب على فهم كيف تقوم بصنع مشروب |