Bu rapora göre, geçen hafta bir balıkçı teknesinin imdat çağrısı duyulmamış, çünkü radyo dalgası Radyo Rock tarafından engellenmiş. | Open Subtitles | لديّ تقريرٌ هنا يقول أنه خلال الأسبوع الماضي قد صدر نداء استغاثة مِن قارب صيد و لم يسمعه أحد بسبب موجات الراديو. |
Cahill'in teknesinin burada olduğunu anladıkları an, bir şeyler döndüğünü fark edeceklerdir. | Open Subtitles | حالما المرتزقة يجدون قارب كاهيل لا يزال موجودا سوف يعرفون أن شيئا طرأ |
Babam balıkçı teknesinin en son güneye giderken görüldüğünü söyledi. | Open Subtitles | والدى أخبرنى أن قارب الصيد قد شُــوهد أخر مره ناحية الجنوب. |
Burada, teknesinin etrafında sinirli sinirli gezinen biri var mı? | Open Subtitles | لكنني تأخرت ونسيت رقم المزلق هل هناك من يتسكع حول قاربه ويبدو عليه الإنزعاج؟ |
- Aklınıza, önceki Bayan de Winter'in teknesinin döşemesinde neden delikler olduğu konusunda, herhangi bir şey geliyor mu? | Open Subtitles | ما تعرف سبب وجود تلك الحفر فى الألواح الخشبية لقارب السيدة "دى وينتر" الراحلة ؟ |
Largo'nun teknesinin güney Fransa yolunda olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | إكتشفتُ بأنّ مركبِ لارجو في الطريق لجنوب فرنسا. |
Great Barrier kayalığının yakınlarındaki tüple dalış teknesinin orada evlendik. | Open Subtitles | تزوّجنا على قارب غوص بقرب الحيد المرجاني العظيم. |
Nardole, Doktor'un tutulduğu gemiye mal götürüp getiren tedarik teknesinin kaptanıyla iletişime geçmiş. | Open Subtitles | ـ لذا، ناردول اتصل بقائد قارب الإمداد التي تذهب من و إلى سفينة السجن |
Hang Wong' un Viagara adı verilen hız teknesinin yolunu kesmesi için çağırıyorum. | Open Subtitles | لإعتراض قارب هانج وانج إن أسمه فياجرا |
- Ne? - Aşk teknesinin boş mu dolu mu olduğunu kontrol ediyorduk. | Open Subtitles | و تفحصنا قارب الحب إذا كان خالياً |
Radarlar dün gece bir sürat teknesinin gemiyi terk ettiğini tespit etti. | Open Subtitles | "الرادار إكتشف قارب سريع غادرالسفينة ليلة أمس" |
Bu kavislenme... bu bir balıkçı teknesinin gövdesi. | Open Subtitles | تلك الإنحناءات هذا هو بدن قارب صيد |
Bundan daha büyük bir teknesinin olduğunu düşünürdüm. | Open Subtitles | أعتقد أنه كان لديه قارب أكبر من هذا. |
Babasının teknesinin adı. | Open Subtitles | إنه اسم قارب والده |
Balıkçı teknesinin ağına takılmış. | Open Subtitles | قارب صيد رأها عالقة |
Raines'in teknesinin her yerinde parmak izlerini bulduk. | Open Subtitles | (وجدنا بصماتكَ في كل مكان حولَ قارب (راينز |
Cinayet işlemek için neden teknesinin kullanıldığını bilmediğini söyledi. | Open Subtitles | قال أنّ لا فكرة لديه أنّ قاربه استخدم لإرتكاب جريمة قتلٍ. |
Turist, sadece teknesinin yanındakilerin resmini çekmek için okyanusu aşanlardır. | Open Subtitles | السائح هو من يعبر المحيط ليصور نفسه بجانب قاربه |
Eminim teknesinin geliyor olduğunu bile bilmiyordun! | Open Subtitles | أراهن أنك لا تعرف شكل قاربه أصلاً |
Lugo'nun fotoğrafını dağıttık. Sahil Güvenlik Lugo'nun teknesinin özelliklerini biliyor. | Open Subtitles | قمنا بنشر صور (لوجو) وخفر السواحل لديهم صور لقارب (لوجو) |
-Aklınıza, önceki Bayan de Winter'in teknesinin döşemesinde neden delikler olduğu konusunda, herhangi bir şey geliyor mu? | Open Subtitles | أخشى أننى لا أستطيع ذلك ..... ما تعرف سبب وجود تلك الحفر فى الألواح الخشبية لقارب السيدة "دى وينتر" الراحلة ؟ |
Ticari balıkçı teknesinin askeri malzeme ile ne işi olur ki? | Open Subtitles | الذي a صيد سمك تجاري أجهزة حاجةِ مركبِ العسكريةِ؟ |