Ama banyoda telefon vardı. Ben de muslukçu çağırdım. | Open Subtitles | كلا ، لكن لحسن الحظ كان هناك هاتف في الحمام و تمكنت من الإتصال بالسباك |
Laboratuarların birinde, bağlantısı henüz yapılmamış dahili bir telefon vardı. | Open Subtitles | فى احد معامل اختبار الكاربون كان هناك هاتف داخلى ترك مفتوحا |
Şans eseri, benim çantamda başka bir telefon vardı O aptal yargıç... | Open Subtitles | لحسن الحظ كان هناك هاتف آخر في حقيبتي. . |
Yastığımın altında bir telefon vardı! | Open Subtitles | لقد كان هناك هاتف خلوي تحت وسادتي! |
Sasaki, bir telefon vardı. | Open Subtitles | ساسكي , كان هناك هاتف |