Jill'in babası hastanede ve sen cep telefonuyla mı arıyorsun? | Open Subtitles | والد جيل في المستشفى وتتصلين للسؤال عنه من هاتف محمول؟ |
Ne olursa olsun, eğer bir cep telefonunu yatağınızın kenarında bırakırsanız ertesi sabah milyarlarca cep telefonuyla uyanmazsınız. | TED | بغض النظر عما يحدث، إذا تركت هاتفك الخلوي بجانب سريرك، لن يكون لديك مليار هاتف محمول في الصباح. |
Muhtemelen telefonuyla uçuşları izledi, gecikmeleri gördü ve aradığı tipte kurbanları buldu. | Open Subtitles | غالباً تتبع الرحلات على هاتفه رأى التأخير، وعلم بأنه عثر على ضحاياه |
Evet, aşağı atlıyor. Şimdi, garson cep telefonuyla 911'i aramaya çalışıyor. | Open Subtitles | نعم، يقفز للأسفل الآن رئيس الخدم يحاول الاتصال بـ911 من هاتفه الخلوي |
Cheyl arabayı kullanırken bir cep telefonuyla talimatlar vereceğim. | Open Subtitles | ساعطي تعليماتي لشيريل بالهاتف الخلوي و هي تقود |
Görgü tanığı cinayeti cep telefonuyla kaydetmeyi başarmış. | Open Subtitles | شاهدة عيان استطاعت أن تسجّله على هاتفها الخلوي |
Bunun sonuçlarından birisi şu: Normal bir cep telefonuyla bunu yapabilmek, sivrisinek türlerinin haritasını çıkarmamıza yarar. | TED | وأحد السياقات هنا هو أن إمكانية صنع ذلك بهاتف عادي يسمح لنا بعمل خريطة لأنواع البعوض. |
Peki başım neden arkadaşınız akıllı telefonuyla içeri girdiği dakikada zonklamaya başladı? | Open Subtitles | فلماذا إذاً بدأ رأسي يعصف بالدقيقة التي دخلت بها صديقتك بهاتفها الذكي؟ |
Konuşmaları cep telefonuyla yapmış. Bu onaylandı. | Open Subtitles | لقد صنع المكالمات من هاتف خلوى لقد تم التأكد من هذ |
Her türlü cep telefonuyla, bilgisayarla uyumlu olacak ve benim iletisim agima ücretsiz olarak erisebileceksiniz. | Open Subtitles | تعمل على أي هاتف أو حاسوب ويمكنك استخدام شبكة اتصالنـا مجـانًـا |
Bilgin olsun, evde değilim, cep telefonuyla arıyorum. | Open Subtitles | وفقط لعلمك ,انا من الهاتف المتنقل الآن وليس هاتف المنزل |
Devlet peşimizdeyken cep telefonuyla mı konuşuyorsun? | Open Subtitles | هل تتحدث في هاتف خلوي في حين أن الحكومة تبحث عنا ؟ |
Büronuzdan iki sokak ötedeki bir Rite-Aid'den faturasız bir cep telefonuyla yapılan görüşmeler... | Open Subtitles | هذه المكالمات من والي هاتف يمكن التخلص منه تم شراؤه من مركز العون الذي يبعد شارعين من مكتبك |
Hal sevişirken cep telefonuyla konuşuyordur. | Open Subtitles | لا بد و أنه يعاشركِ و يستخدم هاتفه الخليوي |
Resmi, Bayan Vasquez'in arkasından, Rey Cerrera onu öldürmeden hemen önce cep telefonuyla çekmiş. | Open Subtitles | أنه التقط صورة باستخدام هاتفه للسيدة فاسكاس قبل أن يقتلها راي سيرير بدقيقة أو أكثر |
Bunlardan ders almalı. 12 yaşındaki bir çocuk cep telefonuyla çekmiş. | Open Subtitles | هذه صور مهمة جداً والتقطها فتى يبلغ 12 عاماً بواسطة كاميرا هاتفه |
İkinci bir patlatıcıya benziyor, cep telefonuyla harekete geçen. | Open Subtitles | إنه يُشبه مُفجر ثانوى يُنشّط بالهاتف الخليوى |
Ama dairesinde oturmuş, telefonuyla göz kırpmama yarışması yapan bir adam oldum. | Open Subtitles | متزوج من المرآة المثالية وربما بإنتظار طفل وبدلاً من هذا فأنا رجل يجلس بشقة ويحدق بالهاتف |
? Cep telefonuyla, teröristlerden biriyle konuştuğunu belirledik. | Open Subtitles | تعقبنا اتصالاً من هاتفها إلى أحد الإرهابيين |
Sokağın karşısındaki bir kızı telefonuyla konuşurken duymuş. | Open Subtitles | سمعت الفتاة من عبر الشارع على هاتفها الخلوي. |
Bana, babası hastayken, annesinin cep telefonuyla oynayabildiğini söylemişti. | Open Subtitles | الآن، لقد أخبرني أنّه عندما يكون مريضاً، فإنّه يُسمح له باللعب بهاتف أمّه. |
"Paige, Maya'nın telefonuyla ne yapıyor?" | Open Subtitles | رن رن ، مالذي تفعله بيج بهاتف مايا المحمول ؟ |
telefonuyla zanlılardan birinin fotoğrafını çekip yayıncı kuruluşa göndermiş. | Open Subtitles | لكنها إلتقطت صورة بهاتفها وأرسلتها إلى مكتبها |
Bu cep telefonuyla aramadan da kötü. | Open Subtitles | ذلك أسوأ من مكالمتك من الهاتف المحمول أثناء السير. |
Bu kazaya cep telefonuyla çekilmiş videodaki net gözükmeyen adam mı sebep oldu? | Open Subtitles | الرجل الموجود بالتصوير المشوش لهاتف نقال تسبب بالحادث بطريقة مّا؟ |
Garsonu telefonuyla videoya çekmiş. | Open Subtitles | نعم انه ليس كلاسيكي لقد اخذ صورة مع النادلات بهاتفه الخلوي |