ويكيبيديا

    "temel bir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الأساسية
        
    • أساسي
        
    • أساسية
        
    • الأساسي
        
    • أحصي زمنها على أساس
        
    • أساسيّ
        
    • سؤال جوهري
        
    temel bir soruya eşsiz yanıtlardır: İnsan ve canlı olmak ne anlama geliyor? TED إنها إجابات متميزة على التساؤلات الأساسية ماذا يعني كوننا بشر على قيد الحياة.؟
    Darwin'in Evrim Teorsi de gerçekte çok temel bir teori. TED و نظرية التطور لداروين هي فعلا النظرية الأساسية.
    Tüm tanıkları yeniden sorguluyoruz ama bu zaten temel bir uygulama. Open Subtitles نحن نعيد إستجواب كُلّ الشهودِ، لكن ذلك، بالطبع، فقط إجراء أساسي.
    Bence çocuklar temel bir adalet duygusuna sahipler, değil mi? Open Subtitles أعتقد أنّ لدى الأطفال حسّ أساسي بالعدالة، ألا تعتقد ذلك؟
    Özetlemek gerekirse, çünkü; bunun kullanmak zorunda olduğun temel bir teknoloji olduğu endişesinden kurtul. TED وذلك حيث يمكننا أولاً تلخيص التخلّص من المخاوف الرئيسية بأنها تكنولوجيا أساسية يجب استخدامها.
    CA: Ve cesaret, bunu temel bir değer olarak istiyorsunuz. TED ك.أ: والشجاعة، أنّت تبحث عنها كصفة أساسية.
    Matematiksel sicim kuramı bu birleşimi ve aynı zamanda atom altı kuark ve elektronlar için temel bir yapıyı betimlemeye çalışır. TED تشرح نظرية الأوتار الرياضية فكرة هذه الوحدة، كما أنها تشرح البناء الأساسي للكواركات الذرية الأولية والإلكترونات
    Ancak analizlerimizi yaparken, bu iki meselenin, aslında, yönetimin temel prensiplerine bağlantılı olan ortak temel bir nedeni olduğunu fark ettik. TED لكن بينما كنا نقوم بتحليلنا أدركنا أنه هناك سبب أساسي مشترك لهاتين القضيتين و هو في الحقيقة متعلق بالركائز الأساسية للإدارة.
    Bana göre bu problemin anahtarı, tüm bu farklı delme aletlerinin ortak, temel bir fizik kümesini paylaşmasıdır. TED وبالنسبة لي مفتاح المشكلة أن جميع أدوات الثقب تتشارك في أحد المبادئ الأساسية في الفيزياء
    Aslında, çok fazla var, silahları tehlikeli ellerden uzak tutmak gibi temel bir fikirle başlayan. TED وفي الحقيقة يوجد وبدرجة كبيرة، بداية من الفكرة الأساسية في إبعاد الأسلحة عن الأيدي الخطيرة.
    Dipteki milyar konusunda iyimserlik de sağlayacak çok temel bir konu: Emtiya ihtiyacının artması. TED الفرصة التي سننظر إليها هي أساس أصيل للتفاؤل بشأن المليار شخص السفلى، وذلك هو إزدهار السلع الأساسية.
    Bence çocuklar temel bir adalet duygusuna sahipler, değil mi? Open Subtitles أعتقد أنّ لدى الأطفال حسّ أساسي بالعدالة، ألا تعتقد ذلك؟
    MT: Yanıltma, hayatın temel bir kısmıdır. TED م.ت. : الخداع، إنه جزء أساسي من الحياة.
    Ve bence, hiç küçümsenmeyecek bir şey, bu çok temel bir gerçeğe bağlı: herhangi bir notasyon sistemine bağımlı değiller. TED واعتقد بأن ذلك يعود وبشكل أساسي الى حقيقة جوهرية وهي أنهم ليسوا ملزمين بنظام منهجي
    Bazı sebeplerden ötürü belirli bir müfredat, temel bir eğitim yok. TED لسبب من الأسباب، لا يوجد أي منهج قياسي، لا يوجد أي دورة أساسية.
    Yapılacak en doğal şey bilincin kendisini doğayı oluşturan temel bir yapı taşı olarak ele almak olacaktır. TED الشيء الطبيعي للقيام به هو افتراض الوعي ذاته كشيء أساسي، لبنة أساسية للطبيعة.
    Çünkü bilgi kutuplaşması problemini çözmek için temel bir felsefik düşünce ile bağ kurmamız gerekiyor. O da ortak bir gerçeklikte yaşıyor olduğumuz. TED لحل مشكلة التباين في المعرفة سنحتاجُ إلى إعادة التواصل مع فكرة فلسفية أساسية مهمة واحدة: بأننا تعيش في واقع مشترك.
    DNA yaşamı inşa etmeye yarayan genetik yönergeleri taşımak için gerekli temel bir moleküldür. TED الحمض النووي هو الجزيء الأساسي الذي يحمل الأوامر الجينية التي تساعد على بناء عالم الأحياء.
    Bu bir su arıtma sistemi ve temel bir kısmı uzay istasyonunda suyu arıtma teknolojisi üzerine kurulu. TED نظام تنقية المياه، وعنصرها الأساسي يقوم على تقنيات تصفية المياه المستعملة في المحطة الفضائية.
    Aslında temel bir anormallikten bir diğeri doğuyor. Open Subtitles أنني أحصي زمنها على أساس تكامل كل خطأ الى الاخر
    Birinin nefes gibi temel bir şey için savaş vermesi gibi bir his daha yoktur. Open Subtitles فما من إحساس أمتع من رؤية أحدٍ يقاتل لأجل شيء أساسيّ كالتنفّس
    Kara mayınları konusunda daha temel bir sorun vardır. Open Subtitles هناك سؤال جوهري أكثر من ذلك عن الألغام الأرضية.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد