Örneğin mağazalar, zararlı PM2.5'i filtreleyebilecek hava temizleyicileri pazarlamaya başladılar. | TED | على سبيل المثال، بدأت المتاجر الكبرى في تسويق أجهزة تنقية الهواء التي يمكنها ترشيح الجسيمات العالقة الضارة. |
Karbondioksit temizleyicileri bağlasam iyi olacak yoksa oksijen yetmezliğinden öleceğim. | Open Subtitles | سأشغل أجهزة تنقية الغاز وإلا متّ من نقص التأكسج |
Güvenlik devre dışı. Hava temizleyicileri tehlikede. | Open Subtitles | تم تعطيل الحماية, محطة تنقية الهواء تم أختراقها |
Geminin CO2 temizleyicileri devre dışı. | Open Subtitles | أجهزة تنقية ثانى أكسيد الكربون لا تعمل |