Tamam, tamam. Bir sünger alıp temizliğe başlayayım. Belki bir tırmık... ya da buldozer. | Open Subtitles | سوزان سأحضر اسفنجه وأبدأ التنظيف ربما تكون الأنوار |
Telefona bak. Muhtemelen Mecklen. Vitoli'yi buraya çağır ve temizliğe başla. | Open Subtitles | احضر التليفون ربما يكون ماكلين و احضر فيتلو الي هنا و ابدا التنظيف |
- Ama konsolosluk yanana kadar orada temizliğe devam ettim. | Open Subtitles | ولكنى استمريت بالتنظيف حتى احرقوا السفارة |
Oh, ve, uh oditoryumun iyi bir temizliğe ihtiyacı var. | Open Subtitles | آه .. بالمناسبة .. قاعة الاجتماعات تحتاج إلى تنظيف |
İşim bittiğinde temizliğe gerek yok. | Open Subtitles | حسناً .. لاحاجة للتنظيف عندما انتهي |
Sabahları burayı bitirdikten sonra bir rock yıldızının evine temizliğe giderdi. | Open Subtitles | أوه،بعد ان تنتهي من هنا ،تذهب لتنظيف بيت احد نجوم الروك |
temizliğe yardım etmeliyim | Open Subtitles | أود ذلك فعلاً لكن علي أن أساعده في التنظيف |
Üzgünüm, geciktim, ama çocukları otobüse bindirdikten sonra, birkaçımız temizliğe yardım edip, biraz muhabbet etmek için kaldık. | Open Subtitles | آسفة على تأخري,لكن بعد ما أرجعنا الاطفال الى الباصات مجموعة مننا تبقوا للدردشة والمساعدة في التنظيف |
temizliğe yardım etmek için tam zamanında geldin. | Open Subtitles | لقد أتيت في الوقت المناسب لتساعدني في التنظيف |
En azında temizliğe yardım edeyim. | Open Subtitles | حسناً , على الأقل دعني أساعدكَ في التنظيف |
Michael'la bütün gece dans ettik sonra da kalıp temizliğe yardım ettik. | Open Subtitles | انا و مايكل رقصنا طوال الليل و من ثم بقينا و ساعدنا في التنظيف و ذلك كان رائعا |
Oldukça sakin. Öğlen civarı bir kez homurdandı sonra da çılgınlar gibi temizliğe başladı. | Open Subtitles | لقد نامت مرة وواحدة تقريباً في الظهر ثم قامت بالتنظيف الغنونى |
Turna. Madem oradasın, neden temizliğe başlamıyorsun. | Open Subtitles | كرين, بما انك هنا لماذا لا تبدأ بالتنظيف |
Sen temizliğe girene kadar, ofisimde duruyordu. O bana lazım. | Open Subtitles | لقد كان في مكتبي حتى قمتي بالتنظيف انا احتاجه |
Bana temizliğe ihtiyacın olduğunu söyleme. | Open Subtitles | لا تُخبرْني أنك تَحتاجُ تَحتاجُ أي تنظيف. |
Temizlikçi kadın gelmeden temizliğe başlamak gibi ya da bulaşık makinesine koymadan önce bulaşıkları yıkamak gibi. | Open Subtitles | إنه مثل تنظيف المنزل قبل أن تأتى عاملة النظافة أو غسل الصحون قبل أن تضعهم فى الغسالة |
Merak etme, temizliğe birilerini yollarım. | Open Subtitles | لا تقلق سأرسل لكَ المساعدة في تنظيف هذا. |
Tamam. Bugün temizliğe ihtiyacımız yok. | Open Subtitles | حسنا , انتي لستٍ في حاجه للتنظيف اليوم |
Onlarla uğraşmaktan temizliğe vakit ayıramadım. | Open Subtitles | الكثير مِن المرضى الجدد لا وقت للتنظيف |
Annesi ve kız kardeşi evime temizliğe gelirlerse ona 5 bin dolar vereceğimi söyle. | Open Subtitles | بأنّي سأعطيه 5500 دولاراً إن أتت والدته وشقيقته لتنظيف منزلي |
Bize temizliğe gelen kadın, gelirken oğlunu da yanında getiren. | Open Subtitles | تلك المرآة التي كانت تنظف لنا التي كانت تحضر ابنها |
Sıkı bir temizliğe ihtiyaç var, bir tür, formatlanmaya... | Open Subtitles | نحن بحاجة إلى تطهير ، نحن بحاجة إلى إعادة تشغيل الكمبيوتر، |
Babam taksici oldu, annem de evlere temizliğe giderdi ama Polonya'yı terk ettikleri için bir gün bile pişman olmadılar. | Open Subtitles | حيث عمل والدي كسائق سيارة أجرة وأمي كمنظفة للمنازل لكنهم أبدًا، ولا ليوم واحد قد (ندِما على مغادرة (بولاندا |
temizliğe gel bana. | Open Subtitles | تعالي إلى منزلي لتنظيفه |