Özel ajan. Oh. Demek oluyor ki sen FBI'yı temsil ediyorsun. | Open Subtitles | عميل خاص، ذلك يعني أنك تمثل المخابرات الفيدرالية وما زلت تمثلني |
Özellikle vahşi bir cinayet davasında bu eyaletin iki milyon insanını temsil ediyorsun ve ben de onların haklarının korunduğunu göreceğim. | Open Subtitles | انت تمثل المليوني شخص بهذه الولاية في التقاضي على جريمة وحشية واضحة وانا سوف ارى ان حقوقهم محفوظة |
İlgilendirir çünkü gösterimi ve bu sektördeki cinsiyetimi temsil ediyorsun, beni utandırıyorsun. | Open Subtitles | فيما عدا انك تمثلين برنامجي, وتمثلين جنسي في هذا البرنامج, وأنت تحرجيني. |
Hayır. Sen evrim sürecinde dev bir adımı temsil ediyorsun. | Open Subtitles | لا، أنت تمثلين خطوة عظيمة فى التطور البشرى |
Onu da mı sen temsil ediyorsun? | Open Subtitles | انت تمثله هو، ايضا؟ |
Dinle, o müthiş yerleri gezerken unutma ki sen ülkeni temsil ediyorsun. | Open Subtitles | اسمع، بينما تشاهد كل المناظر العظيمة، تذكر أنك دوماً تمثّل بلدك |
Phoenix Polis Teskilatini temsil ediyorsun. Tras ol. | Open Subtitles | ستقوك بتمثيل قسم فينكس , عليك أن تحلق ذقنك |
Jing Wu'nun ustası sensin. Bizi sen temsil ediyorsun. | Open Subtitles | انت معلم جينج وو انت تمثلنا الان |
Solomon ve Solomon Elektroniği temsil ediyorsun! | Open Subtitles | جعلتك تمثل شركة سولومون سولومون للإلكترونيات |
Solomon ve Solomon Elektroniği temsil ediyorsun! | Open Subtitles | جعلتك تمثل شركة سولومون سولومون للإلكترونيات |
Evden çıktığında bu aileyi temsil ediyorsun, | Open Subtitles | كل مرة تغادر فيها هذا المنزل فأنت تمثل هذه العائلة |
Sen biyoteknolojinin en gelişmiş formunu temsil ediyorsun. | Open Subtitles | أعضاءك الآلية تمثل الشكل الأكثر تطورا من التكنولوجيا الحيويه المعروفة للانسان. |
20 amerikan şirketini temsil ediyorsun, avrupa'da iş yapıyorsun. | Open Subtitles | انت تمثل اكثر من عشرين شركة أمريكية ولديك اعمال في اوروبا |
Nefret ettiği her şeyi temsil ediyorsun. | Open Subtitles | أنت تمثلين كل مايكرهه وماهو ذلك بالتحديد |
Sen, basına, polise ve hayatlarının en zor anını yaşayan ailelere karşı yalnızca FBI'yı değil bu takımı da temsil ediyorsun. | Open Subtitles | انت تمثلين هذا الفريق بالنسبة للصحافة و الشرطة والعائلات الذين يعانون في احد اصعب اوقات حياتهم |
Grizzly Lake Lisesi'nin onurunu temsil ediyorsun. | Open Subtitles | أنت تمثلين شرف مدرسة جريزلي ليك الثانويه |
Evet, sen alanımızdaki yeni, akıllı ve gelişmiş olan şeyleri temsil ediyorsun. | Open Subtitles | حسنا، أجل، أنت تمثلين كل ماهو جديد وذكي ومتطور في مجالنا. |
Bunu istemiyorum. Söylüyorum. Beni temsil ediyorsun, onu değil. | Open Subtitles | لست أطلب، أنا أقول أنت تمثلني أنا ولست هو |
Burası Tanrı'nın evi. Sen de onu temsil ediyorsun. | Open Subtitles | هذا بيت الله وأنت تمثله |
Çünkü sen bu ülkede yaşayan her sekiz kişiden birini temsil ediyorsun. | Open Subtitles | أجل، إذ أنّك تمثّل واحداً من كلّ ثمانية أشخاصٍ يعيشون في هذا المبنى |
Fakat sen yatırımcıları temsil ediyorsun. | Open Subtitles | لكنك تقوم بتمثيل المستثمرين ؟ |
n Jing Wu'nun ustası sensin. Sen bizi temsil ediyorsun. | Open Subtitles | انت معلم جينج وو انت تمثلنا الان |